Hasta Değilsin, Hamilesin, Kalk Bakalım ;)

Hamilelik, hastalık değildir; önce burada bi anlaşalım…

Eğer hamileliğinizde bir risk yoksa hareketli yaşantınızdan taviz vermeyin. Buraya dikkat çekiyorum;

Hamileliği boyunca bir kez dahi olsa şunu duymayan yoktur:

-“Aman sen hamilesin, sen dur!?”

-“Evet hamileyim ama sağlıklıyım, hareketlerimi kısıtlamayın.” cevabınız olsun.

Vücudumuzun her zaman harekete ihtiyacı olduğu gibi hamilelikte de harekete ihtiyacı vardır. Nasıl ki hareketli olmayan bir vücut kısa bir sürede çok çabuk yoruluyorsa; hamilelikte de yeterince dinamik ve esnek olmayan vücut, doğumda yorulur.

Kendi hamileliğimde deneyimlediğim kadarıyla bir süre hareketsiz kalınca vücudumun daha da ağırlaştığını gözlemliyordum. Bu yüzden üzerimde hantallık hissi oluşmadan hemen hareket etmeye başlıyordum. Yürüyüş ve nefes egzersizlerimin yanında zaman zaman pilates de yapıyordum. Ve böyle kendimi çok daha dinç ve enerjik hissediyordum. Ta ki 36.haftamda erken doğum riskim olana kadar…

Bu riskimden dolayı yatmak zorunda kaldım ve riskli süreci aştıktan sonra (yaklaşık 2 hafta kadar) normal hareketli yaşantıma geri döndüm. 1 buçuk hafta sonra da doğum yaptım.

Vücudum harekete alışık olduğu için doğumda da dalga (sancı) sürecini yatarak geçirmek yerine gücümün yettiğince hareketli geçirdim. Doğum anına kadar hiç yatmadım.

Anlaşılacağı üzere; hareketli olmak sadece dinç olmak için değil, aynı zamanda doğum için de çok faydalı olacaktır. Hareket ve esnekliğe aşina olan vücut, doğumda da dinamik olacaktır. Zaten doğal doğuma önem veren bir doktorunuz varsa, RİSKİNİZ OLMADIKÇA sizi asla kısıtlamayacak ve spora bile teşvik edecektir.

En başta dediğim gibi; hamilelik, hastalık değildir. Hamileliğinizi EĞER BİR RİSKİNİZ YOKSA yatarak geçirmeyin. Tecrübeyle sabit, yattıkça yatasınız gelir.

Ee o halde hazır bu sıcaklarda zaten mayışmışken, bi silkelenip kalkalım mı yapıştığımız koltuktan?