Nar; lythraceae ya da kınagiller familyası olarak bilinen, küçük çekirdek ve tanecikten oluşan tatlı bir meyvedir. Ilıman iklimde yetişir ve dünyadaki en lezzetli meyvelerden biri olarak kabul edilir.

Nar ağacı ılıman iklimleri sever. Bu yüzden dünyanın birçok yerinde yetiştirilebilir. Türkiye ılıman iklimi sayesinde nar yetiştiriciliğinde dünyada ilk sıralardadır. Özellikle Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.

C, B1 ve B2 vitaminleri yanında zengin potasyum içeren nar, günlük vücudun ihtiyaç duyduğu C vitamininin %25’ini karşılar.

Nar içerdiği vitamin ve mineraller ile bağışıklık sistemini güçlendirip, hastalıklardan korur. Antioksidan, anti-viral ve anti-tümör özelliklerine sahip olan nar, aynı zamanda içerdiği A, C, E vitaminleri ve folik asit ile gerçek bir vitamin deposudur.

Bu şifalı meyve, kırmızı şarap ve yeşil çaydan üç kat fazla antioksidan içerir. Bu sayede kanser gibi pek çok hastalıktan korur.

Nar kalp-damar hastalıkları, Alzheimer, tip 2 diyabet ve obezite gibi birçok hastalığa karşı savunma geliştirir.

Sadece taneleri değil, suyu ve hatta kabuğu da sağlık için kullanılabilir. Tüm bu özellikleriyle halk arasında ‘Cennet Meyvesi’ olarak da adlandırılan nar günlük tüketildiğinde yorgunluğu giderir ve vücuda zindelik kazandır.

Narın Faydaları

  • Narın sağlığa faydaları ile ilgili yayınlanmış binlerce bilimsel çalışma bulunur. Nar, vücutta oluşan iltihap, hastalık ve toksinlerle mücadele eder.
  • Narın içerdiği vitaminler ve antioksidanlar, kalp-damar hastalıkları, kanser, diyabet, yüksek tansiyon ve artrit gibi pek çok hastalığa karşı korur.
  • Narın çekirdeğinden elde edilen saçları besler ve saçların daha rahat taranmasını sağlar.
  • Bu muhteşem meyve demir açısından oldukça zengin bir besindir. Yapılan çalışmalar, narın özellikle anemiye bağlı adet düzensizliğine yardımcı olabileceğini doğrulamıştır.
  • Nar lif bakımından zengin olduğu için, mantar enfeksiyonunun tedavisine de yardımcı olabilir. Hastalıktan sorumlu mantarları öldürür ve faydalı olanları çoğaltır.
  • Kadınlarda östrojen seviyesini dengeler, günde bir bardak nar suyu içilmesi, menopoz problemleri ile mücadeleye yardımcı olur.
  • Narın antioksidan özellikleri cilt hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunabilir ve kırışıklıkları ve sarkık cildin yaşlanma belirtilerini tersine çevirebilir.
  • A, C ve E vitamini açısından çok zengin olan ve bağışıklık sistemini güçlendiren nar, anti-viral ve anti-tümör özelliklerine de sahiptir.

  • Yüksek tansiyon, inme ve kalp krizi için önemli bir risk faktörüdür. Yaş ve cinsiyete bağlı olmadan ortaya çıkan tansiyon, insan sağlığı için tehlikelidir. Taze nar suyu, yüksek tansiyonu düşürmek için çok etkili bir besindir.
  • Nar yüksek oranda demir ve potasyum içerir. Bu yönüyle bağışıklık sistemini kuvvetlendirirken, kolesterol ve şekeri dengeler.
  • C vitamini ve diğer antioksidanlar bakımından zengin olan bu şifalı meyve, ciltte yaşlanma belirtilerini geciktirmeye yardımcı olur. Bu sayede cilt iltihabını, akne çatlaklarını ve güneş lekelerini tedavi etmek mümkündür. Ayrıca cildi parlatma özelliği vardır.
  • Prostat kanseri ve spesifik antijen seviyelerine sahip erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada, narın suyunun PSA yükselme hızını önemli ölçüde yavaşlattığı gösterilmiştir. Diğer çalışmalarda, nar suyundaki bazı bileşiklerin, güçlü tümör karşıtı etkilere sahip olduğunu ve prostat kanseri hücrelerinin büyümesini engellediğini bulmuşlardır.
  • Narın kalp kaslarına oksijen tedarikini hızlandırabileceğini ve kardiyovasküler hastalık, yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı gibi birçok kalp rahatsızlığının tedavisine yardımcı olabileceği düşünülür.
  • Narın kanda bulunan anti-trombosit aktivitesinin, kan pıhtılarına yardımcı olduğu da bilinir. Bu nedenle, en az 3 ay boyunca günde sadece bir bardak taze sıkılmış nar suyu kalp sağlığında önemli bir iyileşme sağlayabilir.

Hamilelik ve Nar İlişkisi

Birçok anne adayı, hamilelikleri süresince bazı gıdaları tüketmekten kaçınırlar ve bu gıdaların zararlı olup olmadığı konusunda kararsız kalırlar.

Hamile kadınların yeme konusunda kararsız kaldığı meyvelerden bir tanesi de nardır. ‘Gebelikte nar yemek düşüğe neden olur mu?’ sorusu, anne adaylarının sıklıkla sorduğu sorulardan biridir.

Uzmanlar, hamilelikte günlük ekstra almanız gereken 300 kaloriyi yağlı veya ağır yemeklerle değil taze meyve sebzelerle almayı önerir. Her gün düzenli sebze ve meyve tüketimi yapmak, kilo kontrolünün yanında anne adayının ve bebeğin sağlığı için de önemlidir.

Gebelik döneminde günlük 1 bardak nar suyu veya 1 adet nar tüketilebilir. Nar içeriğinde C vitamini, B vitamini, Demir ve Potasyumdan açısından zengin bir besindir.
Gebelikte nar yemenin zararları olduğuna dair bilimsel bir veri yoktur. Uzmanlar narın gebelik döneminde, diğer meyveler gibi abartılı olmamak şartıyla uygun miktarlarda tüketildiğinde faydaları olduğunu belirtirler. Gebelikte nar tüketiminin zararlı olmadığı gibi nar suyu içilmesi zararlı değildir.

Hamilelikte Nar Tüketmenin Faydaları:

  • Hamilelik sırasında nar yemek, plasentanın zarar görme riskini azaltır.
  • Bu lezzetli meyve folat bakımından da zengindir ve bu sayede hamilelik sürecinde sizi ve bebeğinizi hastalıklardan korurken, aynı zamanda doğum kusurlarını önleyebilir.
  • Narın çekirdekleri yenidoğanda beyin hasarını azaltabilir.
  •  İlk trimester döneminde yüksek risk taşıyan gebeler bu meyveyi yerse, daha sağlıklı bebek sahibi olma olasılıkları artabilir.
  • Anne sütünü artırır ve kanı temizler.
Daha Fazla Beslenme

1 Yorum

  1. Anonim

    1 Aralık 2020 at 21:38

    👍👍👍👍👍👍👍

    Cevap Ver

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir