İçinde bulunduğumuz bu zor günlerde yapabileceğimiz en doğru şey kendimize iyi bakmak. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için de yapılabilecek en iyi şeylerden birisi doğru besinleri tüketmektir. Eğer siz de hamile bir kadınsanız bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için aşağıdaki besinleri tüketmeniz ve beslenme önerilerine dikkat etmeniz önemlidir.

Hamilelikte hastalık geçirmek çok zordur özellikle  mevsim geçişleri sonrasındaysanız ve hamile iseniz bu yazımızda size hamileliğinizden keyif almanızı sağlayacak öneriler sunacağız.

Bağışıklılığı Güçlendirmek İçin Nasıl Beslenmeli?

1. Hamileliğinizde bol sebze ve meyve tüketmeye çalışın. Taze sebze ve meyveler en iyi antioksidan kaynağıdırlar ve bağışıklık sisteminizi güçlendirirler. Vitamin ve mineral deposudur. Enfeksiyonlara karşı vücuda doğal koruma sağlar.

2. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmede beslenmenizde kuruyemişlere yer verin. Örneğin badem bu konuda seçebileceğiniz en iyi kuruyemişlerden birisidir. Soğuk algınlığı ve gribe karşı hamileliğinizde sizi korur. Çünkü bağışıklığınızı güçlendirir. Vücutta virüslerin yayılmasını önlemeye yardımcı olur. Badem ayrıca manganez, riboflavin ve bakır yönünden de zengindir. Bu yönüyle kemikleri ve dişleri güçlü tutar. Beyin fonksiyonlarında da oldukça faydalıdır. Badem anne karnındaki bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimini de destekler. Çünkü doğal bir folik asit kaynağıdır.

3. Hamile kadınların D vitamini desteği almaları da tavsiye edilmektedir. D vitamini desteği alınmasına emzirme döneminde de devam edilir. D vitamini genel sağlık koşulları için faydalı olduğu gibi güneş ışığı vitamini olarak da bilinmektedir. Soğuk algınlığı ve gribe karşı vücudun bağışıklığını güçlendirerek koruma sağlar. D vitamini enfeksiyonlara karşı da vücutta koruma sağlar.

4. Güneş ışınlarından yeterince D vitamini alamayan hamile kadınların mutlaka D vitamini açısından zengin besinlere önem vermeleri gerekir. Örneğin yağlı balıklar ve yumurta D vitamini açısından zengindir. Hamile kadınların haftada 2 defa balık yemeleri tavsiye edilmektedir. Hamilelikte balık tüketimi konusunda da dikkatli olmak gerekir. Civa oranı çok yüksek olan kılıç balığı, köpek balığı, kiremit balığı, kral uskumru balığı tüketmekten hamilelikte kaçınmak gerekir. Çünkü bu civa oranı yüksek balıklar anne karnındaki fetusun beyin gelişimine zarar verebilir. Aşırı balık tüketiminden de hamilelikte kaçınmakta fayda vardır.

5. Çinko minerali bağışıklık sistemini destekleyen bir mineraldir. Çinko soğuk algınlığı ve grip gibi vakalarda hem koruma sağlamakta hem de bu tür vakaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Vücut DNA fonksiyonları, vücudun onarım ve üretim işlemleri için çinkoya ihtiyaç duyar. Bu nedenle çinko hamilelikte temel minerallerden birisidir. Çünkü birçok besinde doğal olarak bulunur. Süt ürünleri, bazı kabuklu deniz ürünleri, fasulyegiller, kuruyemişler, buğday tohumu gibi tahıl ürünleri bazı çinko kaynaklarındandır.

6. Hamilelikte bağışıklık sistemini güçlendirmenin bir diğer yolu ise yeterli uyku uyumak ve düzenli egzersiz yapmaktır. Uyku eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatabilir.

Bağışıklılığı Güçlendirmek İçin Su İçmenin Önemi

Su içmek bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir. Günde en az 8 bardak su içerek kendinizi daha sağlıklı ve daha güçlü hissedebilirsiniz.

Su içmenin diğer faydalı ise;

  • Ağız kokusunu önler.
  • Saç problemleri; kırık, kepek, dökülmeye engel olarak, saça sağlık katar.
  • Kas ağırlığı yoğun olan ve düzenli egzersiz yapanların sıkça başına gelen kasılma ve krampları önler.
  • Yeterli su tüketimi; susuz kalmaya bağlı olarak gelişen unutkanlık, dikkat problemi vb. beyin fonksiyonlarını düzenler.
  • %85’i su olan beyin dokusu; vücudunda yeterince suya sahip olmaması durumunda kişiyi stres ve gerginliğe sevk eder. Buna bağlı olarak su stresle de savaşır.
  • Hamilelik döneminde; anne karnında bir su fanusun içinde yaşan bebeğin gelişimi için önemlidir.
  • Emziren annelerin süt yapıcı en önemli kaynağı pek bilinmese de sudur.
  • Kabızlık, bağırsak tembelliği gibi sindirim problemlerinin altında yeterli su tüketmemek yatar.
  • Reflüye iyi gelerek, tamamen geçmesine yardımcı olur.
  • Grip gibi bulaşıcı hastalıklara karşı, vücut direnci oluşturmak için su tüketimi önemlidir.
  • Kan hacmini artırarak, hücreler için gerekli oksijen ve besini hızlı bir şekilde taşır ve kalbin daha sağlıklı olmasını sağlar.
  • Suyun kalbe yaptığı katkılardan biri de kalp krizi riskini büyük ölçüde azaltmasıdır. Yeterli su tüketilmemesi ile kanın koyulaşması ve pıhtılaşması ile tansiyon dengesizlikleri, çarpıntı, ritim bozukluğu ve kalp yetersizlikleri gibi ciddi problemlerle karşılaşılabilir.
  • Vücudun savunma mekanizmalarından böbrekler, yeterli su olmadığı takdirde yabancı ve zararlı maddeleri süzemez. Bunun sonucunda ise, böbreklerde yaşanan en büyük problem böbrek taşı, idrar yolu iltihapları görülür.
  • Midede yarattığı hacimden dolayı daha az yemeye ve metabolizmayı çalıştırıp günlük harcanan enerjiye katkı yapar.
  • Cilt sağlığına önemli bir etkisi vardır. Derinin nemlenerek genç bir görünüm kazanmasına katkı sağlar. Yeterli miktarda su içen kişinin cildi; parlar, yumuşak, nemli, sağlıklı ve genç bir görünüme kavuşur.
  • Vücut ısısını dengeler ve büyük rahatsızlık veren ödemin atılmasına yardımcı olur.

Gebelikte Zayıf Bağışıklık Sisteminin Etkileri Nelerdir?

Hamilelik bağışıklık sisteminin zayıf olması herkes için bir sorun olabilir, hamileliği zahmetli hale getirebilir ve bu keyifli serüvenden zevk almanızı engelleyebilir. Zayıf bir bağışıklık sisteminin bazı sonuçları şunlardır:

  • Gebelik sırasında zayıf bağışıklık sistemine sahip olmak hepatit A, herpes ve sıtma ile hamilelikte enfeksiyon riskini artırır.
  • Gebe vücudun iltihaplanma eğilimi artar.
  • Bazı durumlarda değişen bağışıklık sistemi uyaranlara tepki verebilir ve hamilelikte yüksek tansiyona neden olabilir.
  • Vücudun hamilelikte soğuk algınlığı ve nezle gibi basit hastalıklarla mücadele etmesi zorlaşır. Bu nedenle birçok hamile kadın bu hastalıklara daha kolay yakalanır. Gebelikte grip olma şansının artması da yine bağışıklık sisteminin zayıflaması ile ilgilidir. Kuş gribi virüsünün öldürücü forma geçmesiyle bugün grip de önemli bir risk haline gelmiştir.

 

 

Daha Fazla Beslenme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir