Çinko; insan vücudunda büyüme ve gelişme, protein yapısındaki enzimlerin ilaveleri, üreme için gerekli ve oldukça önemli bir elementtir.

Çinko aynı zamanda genlerin sorumlu oldukları proteinleri üretmesin de de rol oynar. Bunlar dışında 100’den fazla enzimin sağlıklı ve doğru şekilde işlev görebilmesi de yeterli çinko varlığına bağlıdır.

Tüm canlılar için gerekli ve önemli olan minerallerden biri olan çinkonun yokluğu, insan yaşamında ciddi sağlık sorunlarına neden olur.

Özellikle hamilelik döneminde önemi daha da artan “çinko tüketimi” ile ilgili anne adaylarının yeterince bilgi sahibi olması oldukça önemlidir.

Hamilelik Döneminde Çinkonun Önemi

Hamilelik, vücudun çinko gereksiniminin arttığı bir dönemdir. DNA ve protein yapısında önemli rolü olan bu mineralin yeterli miktarda alımı, hücre yapımının son derece hızlı olduğu hamilelik döneminde önemlidir.

Hamile olmayan 19 yaşından büyük bir kadının günlük çinko gereksinimi günde 8 miligram iken hamilelikte bu oran 11 miligrama çıkar. Emziren kadınlarda ise günde 12 miligram çinko almak gereklidir.

Çinko eksikliğinin hamilelikte olumsuz etkilerinin olabileceği konusunda genel görüş varsa da bilimsel açıdan kanıtlanan herhangi bir çalışma yoktur. Bununla birlikte bazı çalışmalarda bu mineralin eksikliğinin erken doğum ve düşük doğum ağırlığı ile ilgisinin olabileceği ileri sürülür.

Çinko Alımı ve Bebeğin Zeka Gelişimi İlişkisi

Hamile kadınların yeterli düzeyde çinko almaları, bebeğin zeka gelişimini de olumlu yönde etkiler.

Dünyaca kabul görmüş 2 farklı sağlık merkezinde yapılan ve ünlü bir tıp dergisinde sonuçları yayınlanan araştırmalarda, hamileliği boyunca çinko seviyesi belirli bir düzeyde tutulan kadınların dünyaya getirdikleri bebeklerinin daha zeki olduğu saptanmıştır.

Araştırmalar sırasında; 13 aylık bebekler üzerinde, annelerin hamilelikleri sırasında aldıkları çinkonun etkisi incelendi. Anneleri hamilelik sırasında günde 30 miligram çinko alan bebeklerin, kontrol grubuna yani çinko almayan bebeklere göre daha zeki ve hastalıklara karşı daha dirençli oldukları belirlendi.

Aynı çalışmanın sonucuna göre çinkonun düşük ağırlıkta doğan çocuklarda da hastalıklara karşı direnci arttırabildiği ortaya çıktı.

Hamilelik Döneminde Çinko Eksikliği

Yorgunluk, koku ve tat hissi kaybı, tırnaklarda incelme ve beyaz lekeler, tekrarlayan enfeksiyonlar çinko eksikliğinin belirtileridir.

Özellikle gebelikte ihtiyaç duyulan minerallerden biri olan çinko eksikliğinde, büyüme ve gelişimin yavaşlaması, ciltte meydana gelen döküntüler, bağışıklık sistemi bozuklukları gibi birçok problem meydana gelebilir.

Çinko, proteinlerin ve hücre zarının özünde yer alan minerallerden biridir. Bunun dışında, genlerin sorumlu olduğu proteinleri üretmesi üzerinde de oldukça etkilidir. Vücutta yeterli miktarda çinkonun bulunması, 100’den fazla enzimin sağlıklı ve düzenli bir halde işlevini yerine getirebilmesine yardımcı olur.

Çinko eksikliğinde, proteinlerin dengelenmesini sağlayan hücrenin işlevinin bozulması ve hasar veren durumlara karşı hassas hale gelmesi sorunu ortaya çıkar.

İnsan vücudu için çinkonun ne derece önem taşıdığı bir hastalık olan “Acrodermatitis Enteropatica’nın keşfedilmesinden sonra ortaya çıkmıştır. Söz konusu hastalığın seyrinde çinko emilimi ve dolaşım bozukluğu görülür.

Hamilelik Döneminde çinko eksikliği belirli bir seviyeye ulaştığında, bebeğin büyüme ve gelişmesinde yavaşlama, anne adayında şiddetli ishal, bağışıklık sistemi bozuklukları, iştahsızlık problemi, tat alma duyusunda bozulmalar, gözün kornea tabakasında şişme ve bulanıklaşma gibi durumlar meydana gelebilir.

Tüm bunların ışığında, çinko eksikliğine ve takviye kararına ancak bir doktor karar vermelidir. Kendi başına çinko takviyesi almak da en az eksikliği kadar zararlı olabilir.

Çinko ve Doğum İlişkisi

Yapılan araştırmalar ve elde edilen veriler, bebeğin gelişmesinde önem taşıyan çinko yetersizliğinin anne adaylarının %70’inde mevcut olduğunu göstermektedir.

Aynı zamanda doğumun zamanlamasında ve düzenli gelişmesinde etkili olan çinkonun; doğumu kolaylaştırarak, olası yırtılmaları azalttığı saptanmıştır.

Eksikliğinde de düşük oluşumuna, ölü doğuma, gebelikte görülen yüksek tansiyon olan preeklampsi’ye, gebelikte eklem şişmeleriyle kendini gösteren ve toksik maddelerin dışarı atılamaması sonucunda gelişen toksemi’ye sebep olduğu öne sürülmüştür.

Özellikle kış aylarında ve mevsim geçişlerinde şiddetle ihtiyacı hissedilen çinko, grip ve soğuk algınlığına yakalanmak istemeyen hamilelere özellikle önerilir.

Çinko Hangi Besinlerde Bulunur?

Çinko en çok et ve deniz ürünlerinde mevcuttur. İstiridye de çinko açısından oldukça zengindir. Ancak hamilelik döneminde çiğ istiridye tüketilmesi tavsiye edilmediğinden çinko ihtiyacının başka besinlerden karşılanması önerilir.

  • Kırmızı et, oldukça yüksek çinko içerir. Örneğin 100 gram dana etinde ortalama 5-10 mg bulunurken aynı miktarda kuzu etinde ise yaklaşık 6.7 mg çinko bulunur.
  • Tavuk yerine hindi eti kullanmak da bu mineral açısından açısından avantaj sağlar.
  • Kabak çekirdeğinin 100 gramında 6.6 mg çinko bulunur.
  • Sarımsak, yer fıstığı, bezelye, fasulye, barbunya, ıspanak, karaciğer de çinkoyu içerisinde bolca bulunduran besinler arasındadır.
  • Beyaz mantarın 100 gramında yaklaşık 8 mg ve yumurtanın 100 gramında 1.3 mg çinko bulunur.

Vejetaryen olan kadınların gebelik döneminde yeterli çinko alamama durumu söz konusu olduğu için böyle durumlarda çinkoyla desteklenmiş besinlerin tüketilmesi faydalı olabilir.

Daha Fazla Beslenme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir