Sezaryen, hamile bir anne adayının karın cildi, karın duvarı ve rahim tabakalarının anestezi altında açılarak bebeğin güvenle doğurtulması işlemidir.

Sezaryen Sayıları Artıyor mu?

Son yıllarda, tıbbi gelişmeler ve tanı olanaklarının artmasıyla anne ve bebek için oluşabilecek tehlikeler çok önceden öngörülebiliyor. Bu nedenle, bir sorun çıktıktan sonra kurtarmaya çalışmaktan daha iyisi, tehlike oluşmadan önce önlemektir. Sezaryen, hem anne hem de bebek için bu avantajı sağlar. Tedavisi çok zor olabilecek sorunları, oluşmadan önce önleyebilen önemli bir yöntemdir. Bu durum çok güven sağladığı için, son yıllarda sezaryen sayılarının artmasına yol açıyor. Ama, anne ve bebek açısından sorunların azalmasını sağlıyor.

Sezaryen Güvenli mi?

Bebeğin oksijensiz kalmasından çok önce, böyle bir durum olabileceğini anlayabiliyoruz. Böylece, bu tehlike oluşmadan önce sezaryen ile bebeği zarar görmeden annesinin kucağına verebiliyoruz.
Annenin zor doğum yapabileceğini, önceden yapılan ultrasonografilerle anlayabiliyoruz. Böylece, bebeğin sıkışmasına yol açabilecek durumlar ortaya çıkmadan önce sezaryen ile hem anne hem de bebek sorunsuz kurtarılabiliyor.

Sezaryen Gerektiren Durumlar

Sezaryen gerekçeleri mutlak gerekli olanlar ve tercih sebebi olanlar şeklinde değerlendirilebilir. Ancak sezaryenin gerekli olduğu durumların % 85’i , daha önce bir rahim operasyonu geçirilmiş olması (ör: sezaryen veya myom ameliyatı gibi..), bebeğin ters gelişi, plasentanın doğum yolunu kapatması, bebeğin ölçülerinin vaginal doğum yolundan zor çıkacak şekilde olması veya bebeğin oksijensiz kalması durumlarıdır.

Anne yönünden sezaryenin gerekli olduğu durumlar nelerdir?

  • Annenin vaginal doğum korkusu ve sezaryen tercihi saygıyla karşılanmalıdır.
  • Daha önce rahim operasyonu geçirmiş olması (sezaryen, myom operasyonu gibi..)
  • Vaginal doğum yolunu engelleyen durumlar (ör. tümörler)
  • Annenin daha önce önemli bir vaginal operasyon geçirmiş olması
  • Vaginal doğum yolunda bebeğe bulaşabilecek enfeksiyonların varlığı (özellikle virüs enfeksiyonları)
  • Vaginal doğum yolunun elverişli olmaması (annede omurga sorunları veya doğuştan kalça çıkığı gibi)
  • Vaginal doğumun zor olması ve uzun sürmesi
  • Annede ciddi ölçüde tansiyon artışı, ödem ve idrarda protein çıkışı ve çok hızlı kilo artışı

Bebek yönünden sezaryenin gerekli olduğu durumlar nelerdir?

  • Vaginal doğumda ısrar edildiği takdirde bebeğin zarar görebileceği her türlü durum;
  • Ör. bebeğin iri olması, göbek kordonunun sıkışması gibi..
  • Bebeğin ters veya vaginal doğuma uygunsuz pozisyonda geliyor olması
  • Plasentanın doğum yolunu tıkayacak şekilde aşağı bölgeye yerleşmiş olması
  • Bebeğin oksijensiz kalması

Bebeğin oksijensiz kalması nasıl anlaşılır?

Anne karnındaki bebeğin iyi oksijen alıyor olması ve iyi besleniyor olması doğumdan önce anlaşılabilir bir durumdur. Ultrasonda plasentada kireçlenme görülmesi, bebeğin suyunda azalma görülmesi, bebek hareketlerinin azalması, bebek ölçülerinin olması gerektiğinden küçük olması, Doppler ile göbek kordonundaki kan akımının azaldığının görülmesi, NST testinde oksijensizlik belirtileri görülmesi, bebeğin anne karnında oksijensiz kaldığını veya kalacağını gösterir.

Sezaryen Planlanması

Sezaryen acil olmaktansa, önceden planlanmış olarak yapılması tercih edilir. Bu amaçla öncelikle bebeğin yeterince büyümüş ve gelişmiş olacağı uygun bir tarih saptanır. Tüm tıbbi, sosyal ve aileyi ilgilendiren hazırlıklar da buna göre yapılır.

Sezaryen Hazırlıkları

  • Anne adayının cerrahi bir girişime elverişli olup olmadığı ile ilgili tüm tetkikler yapılır.
  • Kan sayımları, kanama pıhtılaşma ile ilgili testler, bulaşıcı hastalık varlığı değerlendirilir.
  • Kan grubu zaten gebelik takipleri sırasında saptanmış olmalıdır ve buna göre çok gerekli durumlarda, önceden kan verilme hazırlığı yapılabilir.
  • Bütün bu bulguları Anestezi Uzmanı önceden görür ve gerekirse hastayı muayene eder.
  • Daha önce defalarca yapıldığı halde, son kez bir ultrason muayenesi yapılır: Bebeğin canlı olduğu, doğumdan sonra göbek kordonu kesilince yaşayabilme yeteneği, akciğer olgunluğu, bebeğin geliş şekli, plasentanın yerleşim yeri, bebeğin tahmini kilosu saptanır.

Sezaryen gününde hangi hazırlıklar yapılır?

  • En az 8 saat öncesinden hiç bir şey yenmez ve içilmez, sezaryene aç karnına girilir.
  • Barsaklar boşaltılır.
  • Serum takılır.
  • İdrar sondası takılır.
  • Koruyucu antibiotik başlanır.
  • Eğer gerekiyorsa, sezaryen kesisi yapılacak bölgeye epilasyon yapılır. Bunun önceden yapılmış olması tercih edilir.

Sezaryende Atestezi Şekli

Anestezi öncelikle annenin rahat etmesi, operasyon sırasında ve sonrasında ağrısız bir dönem geçirmesi amacıyla yapılır. Anestezi yöntemi seçilirken, bebeğe kesinlikle zarar vermeyecek yöntem seçilir.

Sezaryende hangi tür anestezi verilir?

Genel anestezi, epidural anestezi veya kombine anestezi verilebilir.

Sezaryende genel anestezi

Çok fazla tercih edilen bir yöntem değildir. Verilen anestezinin bebeğe geçmesi ve bebeği de uyutması olasılığı vardır. Bunu önlemek için, anestezi verilince bebeği bir kaç dakika içinde doğurtmak için hızlı hareket etmek gerekir.

Sezaryende epidural anestezi

Anne ve bebek için en güvenli ve en konforlu anestezi şeklidir. Sezaryenden sonraki bir kaç gün, annenin çok rahat etmesi de sağlanmış olur. Bebek için kesinlikle zararsızdır. Belkemiğinden uyuşturma şeklinde yapılır. Uygun şartlarda yapılırsa, anne için tehlikesi yoktur.

Sezaryende kan kaybı ne kadardır?

Yaklaşık 500 – 1000 ml arasındadır. Bu kanama miktarı, anne sağlığını olumsuz etkilemez. Elbette, sezaryene girmeden önce kansızlık olmaması için gerekli demir takviyeleri yapılmış olmalıdır.

Sezaryende nasıl kesi yapılır?

Cilt kesisi, kasık bölgesinde, tüylü derinin hemen üstünde, yaklaşık 10 cm uzunluğunda yapılan yatay bir kesidir.
Rahim de, buna paralel şekilde yatay bir kesiyle açılır ve bebek çıkartılır.

Sezaryende nasıl dikiş konur?

Dikişler gizli ve estetik şekilde konur, sonradan dikiş alınması gerekmez.
Dikiş izi estetik olur, iç çamaşırı veya bikini mayonun altında kalır.

Sezaryen sonrası iki gün

  1. Sezaryen sonrası ilk saatlerde, sık aralıklarla tansiyon, nabız ve idrar çıkışı takip edilir.
  2. Sezaryenden çıkınca hemen emzirme başlar.
  3. Epidural anestezi ile yapılmışsa, yarım gün içinde bacaklardaki uyuşukluk geçer.
  4. Bacakların gücü yerine gelince kısa bir yürüyüş yapılır.
  5. Bir süre sonra ikinci yürüyüş yapılır ve rahat ise idrar sondası çıkartılır.
  6. Aynı gün, sulu gıda şeklinde ağızdan beslenme başlar.
  7. İlk gün serum ile beslenme devam eder.
  8. Ağrı olduğu durumda, hastanın kendisinin düğmesine basarak ağrı kontrolu yapacağı cihaz takılı durur. Annenin hareketlerine engel olmaz.
  9. Ertesi gün normal kahvaltı yapılabilir.
  10. Barsaklar çalışmaya başladıysa, yemek miktarı normale gelir.
  11. İkinci gün rahatça yürüyüş yapılır, hareketler çok rahatlamıştır.
  12. Ertesi sabah epidural kateter çıkartılır ve kucağında bebekle eve gidilir.

Sezaryen sonrası lohusalık

Vaginal doğum ile aynıdır. Kırk günde lohusalık sona erer.

Sezaryen hakkında genel bilgiler

  • Sezaryen, anne ve bebeğin hayatını kurtarmak ve sağlığını korumak amacıyla yapılan yararlı bir operasyondur.
  • Sezaryen ile doğum yapan annelerde doğum yırtıkları olmaz.
  • Sezaryen ile doğum yapan kadınlarda menopoz yaşlarında idrar kaçırması, mesane ve rahim sarkması sorunları olmaz.
  • Sezaryen ile doğum yapan kadınlarda doğum yırtıklarına bağlı gaz kaçırma sorunları olmaz.
  • Sezaryen ile doğum yapan annelerde doğum yırtıklarına ve vaginal dikişlere bağlı cinsel sorunlar olmaz.

Sezaryen hakkında yanlış bilinenler

  • Sezaryen asla kısırlaştırma operasyonu değildir.
  • Sezaryen ile doğum sayısı kısıtlanmış olmaz.
  • Sezaryen emzirmeye engel değildir.
  • Sezaryen ile doğum yapan annelerin sütü normal zamanda gelir, gecikmez.
  • Sezaryende, annenin içinin yeterince temizlenmediği efsanesi çok yanlıştır.

Sezaryen ile doğum yapmış bir kadın daha sonra vaginal doğum yapabilir mi?

Evet yapabilir ama doktorlar bunu tavsiye edilebilir bulmuyor.

Sezaryenin sakıncaları var mıdır?

Evet vardır ama bu sakıncalar vaginal doğumda daha fazladır, ör: dikiş yeri enfeksiyonu, dikiş tutmaması, idrar yolu enfeksiyonu, ateş yükselmesi, vaginal kanama, damar tıkanıklıkları gibi. Hepsinin tedavisi mümkündür.

Daha Fazla Doğum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir