Hamilelik bir kadının yaşayabileceği en özel dönemlerden biridir ve bütün yoruculuğuyla, bütün zorlukları ve sıkıntılarıyla beraber 9 aylık muhteşem bir süreçtir. Anne olmak bir bebeği sadece 9 ay boyunca bedeninde taşımak, ona can vermek, kan vermek demek değildir. Bütün bir ömür boyunca üstlenilen sorumluluk da demektir. Bu sorumluluk bir bebeği uzaktan, dışardan sevmekten oldukça farklı bazı görevleri, olumlu ve olumsuz yanlarıyla başka bazı ihtiyaçları karşılayabilecek olgunluğa sahip olmak demektir.

Bundan dolayıdır ki hamilelik anneye getirdiği bedensel yük yanında yaşattığı ruhsal çalkantılar ve endişeler nedeniyle de oldukça önemlidir. Ve yine bundan dolayıdır ki hamileliğe hazır olmak diye bir kavram vardır. Hamileliğe hazır olmak dediğimizde bilmemiz gereken konu:

  • Hamileliğe psikolojik anlamda hazır olmak
  • Sosyal yaşam anlamında hazır olmak
  • Bedensel anlamda hazır olmak
  • Aile bütünlüğü anlamıyla hazır olmak
  • Maddi imkanlar ve beklentiler olarak hazır olmak durumunu anlamamız gerektiğidir.

Bütün bu yönleriyle hamileliğe hazır olmak, aslında bir ölçüde bu dönemin nasıl geçeceğinin ve sonuçlanacağının da habercisidir.

Hamilelikte Hormonların Etkisi

Elbette ki annelik kadına yüklediği bu hazırlık sorumluluğuyla da önem taşımaktadır ve bütün bu sorumluluklar anne adayı üzerinde ciddi baskı oluşturabilir. Her ne kadar biyolojik olarak kadın bedeni bir bebeği büyütüp, onu dünyaya hazırlayabilecek biçimde programlanmışsa da olayın psikolojik yönü her zaman bu kadar planlı ve programlı olmayabilir. Üstelik hamilelik yoğun hormonal faaliyetlerle yaşanan bir süreçtir. Bebeğin oluşumunu da, doğumunu da sağlayan bu hormonlardır aslında. Aynı şekilde hamileliğin psikolojik tarafını da hormonlar belirlemektedir.

Sadece hamilelikte değil, tüm yaşantımızda son derece etkin rol oynayan hormonlarımız, özellikle bu kadar önem taşıyan bir dönemde neredeyse kontrol dışı davranımlara bile sebep olabilmektedir.
Son derece sakin bir kadının hamilelikle beraber aşırı ölçüde sinirli davrandığı, ya da yapı olarak hareketli olan bir kadının hamilelikte sakin, ağır davranışlar sergileyebildiği gözlenen değişikliklerdendir.

Hamilelikte Stres

Hamilelik her kadın için özeldir ve her kadın için dünyanın en önemli olayıdır. Özellikle ilk bebeklerde, riskli gebeliklerde, uzun yıllardan sonra ulaşılan hamileliklerde anne adayına ve yakın çevresine bir takım endişeler yaşattığını biliyoruz. Bu tip endişeleri yaşamak abartılmadığı sürece son derece normal duygu durumlarıdır. Elbette doğru başa çıkma becerileri geliştirmek olabildiğince sakin yaşamak, tadına varmak en güzeli. Belirgin risk grubundaki hamilelerde bile sadece olumlu düşünüp, olumlu davranabilme becerisi kazanmış olanlarda risk düzeyleri anlamlı derecede düşmektedir. Bilinmesi gereken bir diğer konu ise tek başına stres hiçbir risk taşımayan hamilelikleri son derece tehlikeli durumlara sokabilmekte ve olumlu sanılan her şeyin bir anda terse dönebildiği görülmektedir.
Öyleyse önemli olan bu stresle başa çıkma konusunda olumlu bir tavır içinde olmak ve bazı yöntemleri bilmektir.

Hamilelikte Stresle Başa Çıkmak

Hamilelikte yaşanan psikolojik ve fiziksel sıkıntılarla baş etmenin birinci yolu mutlu hamile olmayı başarabilmektir. Bu mutlu hamile olma kavramı çok önemlidir, zira mutlu olmak öğrenilen ve başarılabilen bir eylemdir. Üstelik bir kadının bütün bir ömrü boyunca belirli zamanlarda yaşayacağı böyle bir dönem olağanüstü bir süreçtir ve gerçekten de anne adayına mutluluk yaşatması gerekir.
Mutlu olmanın da yolları olduğunu bilerek sorunsuz bir hamilelik için neler yapılabilir dersek, belli başlı koşulları yerine getirmemiz gerekecek:

Öncelikle sağlıklı beslenmeye dikkat etmek gerekiyor, hem bebeğin sağlıklı gelişimi için, hem de annenin vücut direnci için ilk koşul bütün bu süreçte sağlıklı gıda alınmasıdır. Vücudumuz her çeşit vitamine ve minerale ihtiyaç duyar, bu ihtiyacın gebelik döneminde arttığını biliyoruz. Sağlıklı bir hamilelik için, karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller gibi farklı grupta maddelerden oluşan bir beslenme düzeni uygulamak gerekir.
İnsan vücudu için 5 ana besin grubundan oluşan beslenme piramidini bilmek önemlidir. Piramidin en altında karbonhidratlar yer alır ve sırasıyla yukarıya doğru mineraller, proteinler, yağ ve şeker olarak sıralanırlar. Yukarıya doğru yer alan besinler daha az tüketilmesi önerilen gıdalardan oluşur. Bu düzene dikkat ederek, her besinden almak hamileliğin gidişatı ve hem annenin, hem de bebeğin sağlığı için çok önemlidir.

Bol su ve sıvı tüketimi son derece yararlıdır. Sıvı içecekler derken kastettiğimiz meyve suları türünde ürünlerdir. Kahve ve çay gibi içeceklerden mümkün olduğunca uzak durmakta fayda var.
Hamilelikte anne adaylarının sıklıkla karşılaştığı sorunlar arasında yer alan kabızlık ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hemoroit sorununun önlenmesi için mutlaka su içilmesi gerekiyor. Su içmek aynı zamanda cilt kuruluğunun da önüne geçiyor ve hamilelikte enerji veriyor, idrar yoları enfeksiyonlarını önlüyor. Sabah kalkar kalmaz ve yatmadan önce mutlaka su içme alışkanlığı kazanılmalı ve gün içinde de sık aralıklarla içilmeli.

Doktorun önerisiyle vitamin desteği almak da yaşanılan bir takım sıkıntıları hafifletecek ve anne adayının sinir sistemine olumlu bir destek sağlayacaktır.
Yapılan araştırmalara göre hamilelik ve emzirme döneminde vitamin ve minerallere olan ihtiyaç artmaktadır. Örneğin folik asit ihtiyacında %120, demir ve D vitamini ihtiyacında %100 artışlar saptanmıştır. Günlük beslenmelerle bu ihtiyaçları karşılamak her zaman mümkün olmadığından ve özellikle hamileliğin ilk aylarında görülen bulantı ve iştahsızlıklardan kaynaklanan yetersiz beslenme sorunları ortaya çıktığından dışardan alınacak vitamin ve mineral desteği ile bu eksikler giderilebilmektedir. Ayrıca bebeğin beyin ve omurilik gelişimi için, doğumsal anomalileri önlemek açısından da doktor önerisiyle vitamin desteği almak önemlidir.

Hayatın her döneminde önerdiğimiz uğraşlar, özellikle hamilelik döneminde mutlaka tavsiye ettiğimiz çalışmalar arasında ilk sırada yer alıyor. Sevilen bir faaliyette bulunmak stres üzerinde inanılmaz olumlu etkilere sahip.
El işi yapmak, örgü örmek, bir kursa katılmak, sosyal bir projede yer almak, gönüllü bir takım faaliyetlerde bulunmak anne adayının dikkatini kendisinden başka insanlara çevirecek ve doğumla ya da bebeğiyle ilgili yaşadığı endişeleri, stresi hafifletecektir. Hamilelik son ana kadar tadına varılması gereken özel bir dönemdir ve bu dönem boş geçirilmeyecek kadar da normal bir dönem olmalıdır.

Hamile olmak fiziksel bir takım değişikliklere neden olsa da kadın her zaman kadındır ve kendine özen göstermelidir. Kişisel bakıma mutlaka dikkat etmek bu dönemin keyifli geçmesi için son derece faydalıdır.
Ancak kişisel bakım yaparken kullanılan ürünlere de dikkat etmek gerekir. Örneğin bebeğin organ oluşumunun sürdüğü ilk dört ay boyunca doktorlar saç boyamayı önermezler. Hatta mümkünse gebelik boyunca kimyasallar içeren malzemelerin kullanımına karşı çıkarlar. Gerçekten de gebelik sırasında anne adayının kullandığı saç boyaları, aşırı ve ağır makyaj malzemeleri, kimyasal katkıları olan besinler, hazır ve dondurulmuş gıdalar anne ve bebek için son derece tehlikeli olabilmekte ve bebeğin özürlü doğmasına kadar varan olumsuzluklara yol açabilmektedir.

Spor her insan için olduğu gibi hatta belki de daha fazla anne adayları için yapılması gereken bir faaliyettir. Yine doktor önerisiyle yapılacak program çerçevesinde hafif yürüyüşler, yüzme, yoga ve bazı egzersiz hareketleri strese karşı yararlı olduğu gibi, doğumu da kolaylaştırıcı etki yaptığı bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu sonuçlar arasında. Özellikle düzenli egzersiz yapmanın anne adayında oluşabilecek duruş bozukluklarının giderilmesinde, yorgunluk ve bitkinlik sıkıntılarının ortadan kaldırılmasında, bel ağrılarının hafiflemesinde çok etkili olduğu biliniyor. Doktor kontrolünde spor yapmak, karın ve bel kaslarını da güçlendirerek, rahat bir hamilelik geçirilmesini sağlıyor.

Günümüzde pek çok merkezde anne ve baba adayları için özel kurslar düzenleniyor, birlikte bu kurslara katılmak hem bilinçli bir aile temeli oluşturulması bakımından hem de baba adayının da işin içine dahil olması bakımından ciddi fayda sağlar.
Anne adayının hem fiziksel hem de psikolojik olarak yaşadığı bir takım sıkıntıları eşiyle birlikte katıldıkları bir eğitimde aşmaya çalışması, birbirlerine destek olması gibi faydaların yanı sıra, bu kurslara katılımın, eşleri doğum ve bebek bakımı gibi konularda bilinçlendirmek, doğumdan sonraki rollerine hazırlamak gibi başka önemli yararları vardır.

Hamilelik belirttiğimiz gibi yoğun hormonal faaliyetler bütünüdür ve bu bazı anne adaylarının özellikle çok yorgun hissetmesine yol açabilir. O nedenle gün içinde küçük dinlenme zamanları yaratmak çok sağlıklı bir stresle savaş yoludur.
Hamilelik dönemi östrojen ve progesteron hormonlarının yoğun olarak salgılandığı bir dönemdir ve bu hormonların gün içindeki salgılanma hızı ve miktarı anne adayının şikâyetlerinin artmasına ya da azalmasına yol açabilir. Örneğin düne kadar severek yediğiniz bazı gıdaları artık görmek bile istemeyebilirsiniz. Ya da son derece zinde, enerjik bir yapınız varken bir anda uykuya eğilimli bir insana dönüşebilirsiniz. Bütün bu değişiklikler gebelik dönemine özgüdürler ve dönemim bitişiyle normal hale gelirler. Ancak gebelikte vücudun bu ani iniş çıkışlara ayak uydurabilmesi için ona biraz zaman tanımak ve kesinlikle dinlenmek gerekir. O nedenle gün içinde kısa aralıklarla uyumak, dinlenmek kesinlikle önerilmektedir.

Hamilelik bir an önce bitmesi gereken sorunlu bir dönem olarak görülmemelidir. Aksine her anın tadını çıkartmaya çalışmak ve konuyla ilgili kitaplar okumak rahatlatıcı etkiler yapar.

Eğer riskli bir hamilelik yoksa doktorunuza danışmak koşuluyla küçük tatiller yapmak son derece yararlıdır. Özellikle deniz, yüzme, kısa yürüyüşler mutlaka önerilmektedir. Deniz suyu son derece sağlıklıdır ve anne adayının denizde yüzmesinde genellikle bir sakınca yoktur. Ancak havuzun içerdiği yüksek orandaki klor nedeniyle mantar ve enfeksiyon hastalıklarına yol açabileceği unutulmamalıdır. Bunun dışında güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatlerde gölgede dinlenmek uygun olur.Yolculuklarda uçak yolculuğu tehlikeli değildir ancak son iki ay kesinlikle tavsiye edilmez. Sonuç olarak bir kaç küçük kurala uyularak son derece güzel tatiller yapılabilir.

Hamilelikte dikkat dağıtacak faaliyetlere yönelmek ve özellikle müziğin ritmine kendini bırakmak mutlaka önerdiğimiz bir yöntemdir. Son yıllarda yapılan araştırmalar müziğin bebek açısından da son derece yararlı olduğunu ortaya koymuş durumda.


Anne rahmindeki bebek, dış dünyadaki etkenlere karşı oldukça duyarlıdır ve ona müzik dinletmek, sakinleşmesine yardımcı olur. Bebeklerde ritim duygusu olduğu biliniyor, bu duygu ilk olarak annenin kalp atışları ile başlar. Dakikada 70 ila 100 defa atan kalp atışlarının yanı sıra, anne karnında duyduğu bağırsaktan gelen sesler ve dış sesler bebeğin ritmik hareketlerini etkiler. Bu açıdan bilim adamları anne karnındaki bebeğe rahim içindeki seslere uygun bir müzik türü dinletmek gerektiğini belirterek, özellikle klasik slow müziği önermektedirler.

Üzücü, moral bozucu her tür ortamdan mümkün olduğunca uzak durmakta fayda var. O nedenle haber programlarının seyredilmesini de önermiyoruz. Televizyonlardaki şiddet içeren görüntüler her insan için olumsuz etkilere yol açıyor. Ancak gebelik gibi hassas bir dönemde anne adayının ruhsal olarak daha kırılgan olduğu unutulmamalıdır. Zaten kendisi ve bebeği için bir takım endişeler yaşayan anne adayı bir de televizyon ekranlarında olumsuz görüntülerle karşılaşınca yaşadığı endişenin boyutları büyümekte ve durum kaygı bozukluklarına kadar gidebilmektedir.

Her şeyin ötesinde stresle başa çıkmakta en önemli yöntemlerden biri eşin kayıtsız şartsız desteğidir. Dolayısıyla bebekle ilgili her tür alışveriş ve eylemde birlikte olunmasını tavsiye ediyoruz.

Yine de stresle başa çıkmakta zorlanılıyorsa, sıkıntılar zaman zaman çözümlenemez gibi görünüyorsa mutlaka bir uzman desteği almakta fayda var. Hamilelik ve doğum sonrası depresyonu sıklıkla karşılaştığımız bir durum olduğundan burada bir ihmal olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Bu sürecin daha sağlıklı atlatılmasına yardımcı olabilecek ne varsa yapılmalıdır.

Öneriler;

Hamilelik sadece bir döneme özgü bir süreçtir. Elbette fiziksel ve psikolojik anlamda pek çok değişikliklere yol açacaktır ancak sürecin sonunda özellikle fiziksel olan bölüm hemen hemen tekrar eski haline dönebilir. Ancak stres konusunda sağlıklı bir tutum belirlenemezse yaşanılan psikolojik gerginlik doğum sonrasında bazı travmatik durumlara yol açabilir. Dolayısıyla hamilelik gibi anlamlı ve özel bir dönemin gerçekten de mutlu ve keyif alınarak geçirilmesi gerekiyor.

Bu dönemler her zaman yaşanacak süreçler değil, sonucunda kavuşulacak hediyenin değerine ise paha biçilemez. Hamileliğinde sağlıklı, mutlu, keyifli bir dönem yaşamış annelerin çocuklarının da son derece uyumlu, kendisi ve çevresiyle barışık, sosyal bireyler oldukları yapılan araştırmaların sonuçları olarak ortaya konmuş durumda.
Sonuç olarak bu dönemi stresten uzak geçirmek de tamamen bilinçli bir tercihtir ve bu tercih doğacak çocuğun ruh sağlığını doğrudan ilgilendirmektedir.

Daha Fazla Hamilelik Psikolojisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir