Gebelik, kadınların hayatındaki en önemli ve özel dönemdir. Bu dönemde kötü rüyalar ya da kabuslar anne adaylarının en sık yaşadığı durumdur. Allah’ın sadece kadınlara verdiği bir can ortaya çıkarma mucizesinin yanı sıra, kadının hayatını da bütünüyle değiştirecek karmaşık bir olaydır. Gebelik, anne adayı olan kişinin vücudunda sanki bir yapım süreci gibidir ve bir bebeği dünyaya getirecek olan anne adayının bedeni şiddetli hormonal fırtınaların yaşandığı ayrı bir evren gibidir.

Tüm bunlar olurken, anne adaylarının ne denli sıkıntı çektikleri ve duyguları ne kadar şiddetli yaşadıkları herkesçe bilinmektedir. Bu dönemde yaşanan bulantılar, kusmalar, aşırı iştah ya da iştahsızlık, aşerme ve doğum korkusu gibi durumlar oldukça önemlidir, ancak çok da iyi bilinmeyen başka bir sorun daha var o da; Gebelikte kötü rüya görmek yani hamilelik kabusları…

Hamilelikte görülen rüyalar belki de tek bir kez yaşanabilecek hayatın bu döneminde,  önemli bir fonksiyon taşırlar. Bu rüyalar biyolojik yaklaşımlı pek çok uzman tarafından hamilelik hormonlarının artışına bağlı ruhsal değişimler şeklinde tanımlansa da hamilelerin bir kuluçka makinesi değil dünyaya getirecekleri canın umudunu taşıyan birer insan oldukları unutulmamalıdır. Hamile anneler çoğunlukla bu rüyaları kendilerinin ve çocuklarının geleceğine dair kendilerine gönderilmiş mesajlar olarak düşünür ve/veya böyle algılarlar. Aslında bilindiği üzere rüyalar gelecekten haber vermezler ancak geçmiş olumsuz yaşantılar, çözülememiş gündelik çatışmalar, bazı fanteziler ve bunların yarattığı kaygıları güvenli bir şekilde çözmeyi sağlarlar. Bu anlamda ruh sağlığına olumlu anlamda hizmet ederler.

Bu dönemde özellikle bebeğin güvenliğine ve bakımına dair endişeler içeren rüyalar görülür. Bu rüyalar daha çok ilk gebelik deneyiminde annenin tecrübesizliği nedeniyle bebeğin sorumluluğuna dair taşıdığı kaygılardan kaynaklıdır. Anne çoğunlukla bebekle ilgilenemediğini, onu bir yerde unuttuğunu, kaybettiğini, bebeğin başka birine verildiğine ve bunlara benzer rüyalar görürler. Bu rüyalar daha çok olumsuz çevresel şartlar, boşanma riski, başlangıçta istenmeyen ya da tereddütlü gebeliklerde daha sık ve şiddetli görülürler.  Bu durumlarda sıkça görülen rüyalar anne adayının bilinçaltı çatışmalarını çözme çabalarının ürünüdürler.

Anneler Ne Gibi Kabuslar Görmekte?

Gebeliğin oluşmasıyla birlikte anne adayları endişe, merak ve öğrenmek istedikleri pek çok soruya cevap arar, sürekli doktor kontrollerine giderler ve gün içinde sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz kaygılarla boğuşur. Tüm bunların ve yaşamakta olduğu yoğun hormon baskısı neticesinde geceleri kabus görmeye başlarlar. Bu kabuslarında;

1- Düşük yaptıklarını,

2- Bebeğini bir yerde unuttuğunu ve bulamadığını,

3- Bebeklerinin garip ve çirkin bir varlığa dönüştüklerini,

4- Gebelik sıkıntılarını yaşadıktan sonra aslında hiçbir zaman bebeklerinin olmadığını,

5- Bebeklerinin doğum sırasında veya doğumdan sonra yaşamadığını görebilmektedirler.

Görülen bu tür kabuslarla ilgili anne adayına hiçbir şekilde yorum yapılmamalı, bu sürecin yalnızca gebelik dönemine özel bir durum olduğu anlaşılmalıdır. Hamilelik kabusları sürecinde anne adaylarında östrojen ve progesteron hormonları müthiş seviyede artmakta, bunun neticesinde de onların uyku kalitesi ve düzeninde bozukluklar oluşmaktadır. Bunun yanı sıra uzun süreli uyumanın da kabus görmeyi tetiklediği düşünülmektedir.

Bu yönde yapılan araştırmalar, anne adaylarının geceleri kabus nedeniyle sürekli uyandıklarını ve bundan dolayı da devamlı ve sıklıkla rüya gördüklerini sandıklarını ortaya koymuştur. Gebeliğin ilk üç ayından sonra kadınların bedenlerinde önemli fiziksel değişimler olmaktadır. Hızla kilo almaya başlayan ve sürekli tuvalete gitme ihtiyacı duyan hamile kadınlar, bebeğin ona yüklediği ağırlık nedeniyle mide sorunları yaşamaya başlamaktadırlar. Daha çok uyku zamanı meydana gelen bu durumlar, kadının uykusunu olumsuz etkileyen ve uykunun sürekliliğini bozan uyaranlar olup rüyasının kesintiye uğramasına neden olmaktadır.

Bunu örneklendirmek gerekirse; rüyada yüksek bir yerden aşağıya düşmek, çok şiddetli patlamalar duymak ya da görmek. İşte tam bu sırada uyandığınız anda bir gürültü olmuş, biri yere bir şey düşürmüş veya yüksek sesle bazı konuşmalar vardır. İşte bu tür uyaranlar uyku esnasında olduğunda anlık olarak bilinçaltında rüya veya kabus şeklinde algılanır. Beyin de bu durumu algılamakta ve tanımlamakta problem yaşadığından bu ses ve görüntüleri bekletmeden dışarı yollar. Dolayısıyla da kabus görerek uyanılmış olur. Gebelikte olan kabuslar da aslında tam olarak budur.

Hamilelik Kabusları Önlenebilir mi?

Gebelik döneminde görülen kabusların hormonlarla alakalı olduğu düşünülse de, tüm insanların zaman zaman kabuslar gördüğü de bir gerçektir. Hamileliğe ilişkin kabuslar görülse de kabusların uyku düzeni ve kalitesi ile, anne adayının psikolojisi ile, bebeği ile ilgili endişeleri sebebiyle, yaşanılan çevre ve aile ortamı ile yakından ilişkisi bulunmaktadır.

Hamilelik Dönemi Depresyon

Gebe kadınların birçoğu depresyon geçirdiklerinin farkına varmadıklarından bu duruma düşmektedirler. Gebe kadınların duygusal ve bedensel bazı değişiklikler geçirdiği düşünülse de aslında hormonal, fiziksel ve psikolojik pek çok değişim geçirir. Dolayısıyla da bütün gebelik döneminin etkisi altına alır. Hamile kadınların yaşadıkları farklı sıkıntılar ve problemler çevresindekileri de önemli ölçüde etkilemektedir. İlk bakışta tüm değişimin fiziki olduğu sanılsa da asıl değişim psikolojiktir. Gebe kadın kocasının onu artık beğenmeyeceğini, dünyaya getireceği bebeğine iyi bir anne olamayacağını, kilo aldığını ve çirkinleştiğini düşünerek kendisini strese sokar ve ciddi kaygılar duyar. Buna göre; Anne adaylarında isteksizlik, yorgunluk, üzüntü hali ve mutsuzluk, devamlı ağlama durumu, alınganlık, ilgisizlik, dikkat eksikliği ve dağınıklığı, karamsarlık ve umutsuzluk, sinirlilik ve öfkelenme gibi durumlarda hamilelik depresyonu olduğu düşünülmelidir.

Hamilelikten önceki yaşantısında depresyon problemi yaşamış bir kadında hamilelik de bu problemi tekrardan tetikleyebilmektedir. Gebelik sürecinde birçok bilinmeyen ve hormonal değişiklikler sebebiyle yaşanan gerginlik anne adayında depresyonu körükleyebilir. Bunun önüne geçebilmek için zaman kaybetmeden destek almakta fayda vardır. Hamilelikte kabus görmek ve endişelere kapılmak normal bir süreç olsa da bu durumun yalnızca gebelik dönemiyle sınırlı olduğunu unutmamak lazımdır.

Bu durumla başa çıkmak için takip edilmesi ve yapılması gerekenler de vardır. Burada en önemli sorumluluk anne adaylarının aile büyüklerine ve yakınlarına düşmektedir. Örneğin; Anne adayı bir kabus görmüştür ve size anlatmıştır. Bu kabusa kesinlikle herhangi bir yorum yapılmamalı, anne adayı daha da çok endişeye sevk edilmemelidir. Çünkü, bu bir kabustur ve normal rüya gibi yorumlamak tamamen yanlıştır.

Gece yatmadan evvel odanın havalandırılması, doktorun önerdiği rahatlatıcı çay ya da karışımlar tüketmek, çok hafif egzersiz yapmak anne adayının uykuya geçişini kolaylaştıracak ve uyku kalitesini arttıracaktır. Gündüzleri kısa süreli uykular ve gece erken saatte yatmak, akşam vakitlerinde ılık bir duş almak, yatılan yatağı da anne adayının rahat edeceği şekilde düzenlemek kötü rüyalar görmenin önüne geçmekte yardımcı olacaktır.

Daha Fazla Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir