Yaz aylarının gelmesiyle birlikte birçok kişi en azından grip ve soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarını geride bıraktığını düşünür. Ancak herkes tıpkı kış mevsiminde olduğu gibi halsizlik ve öksürük gibi şikayetlere neden olan bir hastalığı göz ardı eder; yaz gribi!
Bir diğer adı da lejyoner hastalığı olan yaz gribi; sıcak havaların bastırması ile düşen vücut direnci, ortak kullanım alanlarında geçen sürenin artması, plajlar, deniz, havuz ve en önemlisi de klima sebebiyle ortaya çıkar.
Yaz gribi hemen herkesi etkileyebilse de özellikle gebelik döneminde vücut direnci düşük olan anne adayları için ciddi bir tehlike olabilmektedir.
Bu sebeple yaz gribi hakkında yeterli bilgi sahibi olmak ve bu hastalığa yakalanmamak için neler yapılması gerektiğinin bilinmesi önemlidir.
Yaz Gribi Nedir?
Yaz gribi; sonbahar ve kış mevsiminde görülenden farklı olarak, saman nezlesine benzer şekilde ve havadaki parçacıklara karşı gelişen bir çeşit alerji şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Havadaki alerjik reaksiyona sebep olabilen faktörler; kişinin vücut direncinin düşmesi, klima tozları, plajlar ve toplu yaşanılan yerlerde zaman geçirilmesine bağlı olarak yazın da grip tipi virüs enfeksiyona yol açabilmektedir.
Grip ile benzer belirtiler gösterse de hastalığın sebep olduğu organizmalar gribe göre çok farklıdır. Öncelikle bu hastalık kişiden kişiye bulaşmaz. Hastalık mikrobu; su tesisatlarında, soğutma kulelerinde ve havalandırma sistemlerinde çoğalarak yayılır. Bu cihazların içinden geçen su zerreciklerinin solunması veya istem dışı nefes yollarına kaçması ile kendini gösterir. Günler içinde kişi yavaş yavaş hastalanmaya başlar.
Özellikle anne adayları yaz gribine yakalandığında, kış gribinde veya soğuk algınlığında kullanılan ya da çevreden tavsiye edilen ilaçları kesinlikle kullanmamalı, mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmalıdır.
Yaz Gribi Belirtileri Nelerdir?
- Ateş,
- Halsizlik ve yorgunluk,
- Öksürük,
- Balgam,
- Derin ve hırıltılı nefes alma,
- İshal ve karın bölgesinde şişkinlik,
- Kas ağrıları yaz gribi belirtileri arasındadır.
Ancak hamilelik söz konusu olduğunda kırgınlık, yoğun baş ağrıları, sık sık ateş basması, yoğun eklem ağrıları gibi semptomlar da görülebilir.
Hamilelikte Yaz Gribinden Korunmak İçin Yapılması Gerekenler
Yazın klima kullanımı genel olarak minimum düzeyde olmalıdır. Ancak klima kullanılması gerekiyorsa, klimanın sık sık kapatılması bir süre bekledikten sonra tekrar açılması, hafif ama kesintisiz birkaç saat çalıştırılması, sıcaklık ayarının çok düşürülmemesi, ideal serinliği elde edecek şekilde kurulması, bakımlarının düzenli olarak yaptırılması ve filtrelerinin zamanında yenilenmesi çok önemlidir. Uyunacak olan odanın pencere yoluyla havalandırılması, klima ile serinletilmesinden daha sağlıklıdır.
Bununla birlikte;
- Anne adayının bulunduğu ortamda klima sıcaklığı yaklaşık 22-23 derece arasında olmalıdır,
- Anne adayı ani sıcak – soğuk hava değişimlerinin önüne geçmelidir,
- Anne adayının bulunduğu ortamda klima ve klima benzeri soğutucuların hava çıkışının şiddeti en düşük ayarda olmalıdır,
- Uyurken klima çalıştırılmamalı ancak çalıştırılacaksa doğrudan anne adayına üflememelidir,
- Sıvı kaybının arttığı sıcak havalarda, anne adayı kötü şekilde etkilenmemek adına mutlaka en az 2,5 litre su tüketmelidir.
- Anne adayı havuz ve deniz sonrasında mutlaka duşa girmelidir.
- Kıyafet tercihini ince ve pamuklu olanlardan yapmalıdır.
- Anne adayı terli kıyafetlerini hiç bekletmeden mutlaka değiştirmelidir.
- Terliyken doğrudan klimanın soğuğuna maruz kalmamalıdır.
- Yağlı ve ağır yemekler yerine hafif gıdalar tüketilmelidir.
- Anne adayı boğaz ağrısını gidermek için pastil kullanabilir.
- Burun tıkanıklığı için tuzlu su ya da okyanus suyu kullanılabilir.
- Anne adayı, yakınmaları düzeldiğinde hemen normal aktivitelerine dönmemeli, tam bir iyileşme için bir süre daha dinlenmeye devam etmelidir.
Ateşle seyreden bu tip yaz gribi veya enfeksiyonlarının belirtileri, bazen sessizce oluşan ve her zaman klasik şekilde görülemeyen zatürre, bronşit ve diğer virüs enfeksiyonları ile karıştırılabilir. Bu hastalıklar hamilelik döneminde istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Bu nedenle yaz mevsimindeki ishal vakalarının altında herhangi bir bakteri veya amip gibi bir etken olup olmadığı, diğer ateşli soğuk algınlığı gibi durumlarda da başka bir virüs veya enfeksiyonun varlığının bulunup bulunmadığı ayırıcı tanı yönünden araştırılmalıdır.
