Anne ile bebeğin birlikte gerçekleştirdiği eşsiz ve büyüleyici bir süreç olan doğumda, her ikisinin de sağlığının korunması için doğum yöntemleri özellikle öne çıkarıyor. Günümüzde daha çok bilinçli ebeveynler tarafından tercih edilen normal doğum, annenin hızla doğal yaşantısına dönerek doğum kilolarından kısa sürede kurtulmasını, bebeğin ise sezaryen ile dünyaya gelen yaşıtlarına göre hayata daha kolay adapte olmasını sağlıyor.

Normal doğumun yaygınlaşması için, toplumdaki yanlış inanışların sona ermesi, doğum esnasında ve sonraki süreçte faydalarının bilinmesi önem taşıyor.

Anne ile bebeğin birlikte gerçekleştirdiği normal doğum, aslında hiçbir müdahaleye gerek kalmadan, tamamen içgüdüsel ve bilinçaltında yazılı bilgilerle doğal bir süreç gibi gerçekleşmektedir. Geçmiş çağlardan günümüze gelirken, değişen yaşam şartları, fiziksel aktivite azlığı, oturarak çalışma zorunluluğu, katkılı ve işlenmiş gıdalarla beslenme her kadın için doğumu zorlaştırmıştır. Bu zorluk da çeşitli yanlış inanışlara neden olarak ebeveynlerin anne ve bebeğin sağlığı için sezaryen doğumu tercih etmelerine neden olmaktadır.

Normal Doğum Nedir?

Ancak günümüzde hekimlerinin de yardımı ile doğru yönlendirilen ebeveynler, normal doğumu tercih etmelerini sağlamaktadır. Normal doğumun en önemli temel prensibi, mümkün olduğu kadar az ya da hiç müdahale edilmemesidir. Anne adayına hiçbir şekilde suni sancı verilmeyerek doğumun kendiliğinden başlaması beklenmektedir. Anne ve bebek için herhangi bir risk yoksa doğum süresi doğal sürece bırakılmaktadır. Bu da doğumun bazen kısa bazen de uzun olmasına neden olmaktadır. Yine gerekli olmadıkça epizyotomi yani doğum kesisi uygulanmamaktadır. Anne hareketlerinde tamamen serbest bırakılarak yatmak ya da uzanmak zorunda bırakılmayarak ayakta ve rahat olduğu şekilde ıkınması sağlanmaktadır. Normal doğum sürecinde ilaç ya da cerrahi müdahale zorunlu hallerde uygulanmaktadır.

Doğal doğumun başarılı olabilmesi için anne ve baba adaylarına büyük bir görev düşmektedir. ebeveynlerin doğum öncesinde önyargılarından tamamen arınmış, doğru bilgilendirilmiş olması ve başarılı olunacağına yürekten inanmış olmaları gerekmektedir. Bu nedenle anne adayının gebeliği sırasında doğru nefes alma, sakinleşme ve gevşeme tekniklerini de öğrenmesi önem taşımaktadır. Ayrıca annenin kendisini güvende hissetmesi için daha önceden eğitim almış babanın da doğuma girmesi önerilmektedir. Doğumdan sonra bebek için herhangi bir sakınca yoksa; anne ile bebeğin ten tene temas ettirildikten sonra kordonun kesilmesi aralarındaki iletişimin daha güçlü olmasını sağlamaktadır.

Normal Doğum Evreleri

Normal doğumun 3 evresi vardır. İlk düzenli kasılmaların başlamasından, tam dilatasyona kadar geçen süre; birinci evre, tam dilatasyondan, bebeğin doğmasına kadar geçen süre 2. evre ve plasentanın ayrılması ile sonlanan süre 3. evre olarak adlandırılır.

  • Birinci Evre

Rahim ağzı, doğum sancılarının 8-10 dakikada bir düzenli bir şekilde gelmesiyle açılmaya başlar. Rahim ağzını kapatan mukus tıkaç hafif kanlı bir şekilde atılır. Doğumun birinci evresi, doğumun en uzun süren evresidir. Yaklaşık tüm doğum süresinin %85-90’ı birinci evrede geçer. Hastanın bu evrede kendini yormaması gerekir.

Bu evrede sizi rahatlatan birtakım aktiviteler yapabilirsiniz. Bunlar kısaca;

  • Hafif bir yürüyüş yapmak
  • Ilık bir duş almak
  • Rahatlatıcı bir müzik dinlemek
  • Doğum eğitimlerinde öğretilen rahatlatıcı nefes tekniklerini uygulamak
  • Pozisyon değiştirmek

Rahim ağzı, yaklaşık 6-7 cm açılıp, bebeğin başı doğum kanalı girişine tam baskı yapınca su kesesi açılır. Su kesesi açıldıktan sonra rahimdeki gerginliğin azalmasına bağlı olarak ağrıların şiddeti biraz azalır ancak sonra tekrar artar.

  • Birinci Evrede Sizi Neler Bekliyor?

Birinci evrede bebeğinizin kalp atışları dinlenecek, rahim ağzınızın ne kadar açıldığı bir hemşire ya da doktor tarafından takip edilecektir.

  • İkinci Evre

Rahim ağzı tam açıldığında artık doğum başlamıştır. Bu evrede, sancılar artmıştır ve artık en üst seviyesindedir. Sancılar 2-3 dakika arayla gelip 60-70 saniye devam eder. Bu evrede anne adayında ağrılarla birlikte irade dışı bir ıkınma hissi de başlar. Bu devre, ilk çocuğunu doğuranlar için yaklaşık bir saat kadar, ikinci veya üçüncü çocuğunu doğuranlarda yarım saat kadar sürer. Bu sürenin uzamaması bebeğin sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle bebek kalp atışları sık sık dinlenir.

  • İkinci Evrede Sizi Neler Bekliyor?

Bu evrenin uzamaması için sancılarla birlikte ıkınmanız gerekmektedir. Ne kadar kuvvetli ıkınırsanız, bebeğiniz doğum kanalında o kadar hızlı ilerleyecektir. En sonunda doktor bebeğin başını görecektir. Böylelikle, bir iki kuvvetli ıkınmayla daha bebeğiniz dünyaya gelir.

  • Üçüncü Evre

Bu evrede anne adayı artık rahatlamıştır ve bebeğini kucağına almıştır. Bazı hastaneler bu evrede annenin emzirmesine izin verir. Annenin dikkati, artık bebeğine kaymış durumdadır fakat bu evrede birçok olay gerçekleşmeye devam etmektedir. Bebeğin anne ile bütün bağlantısını sağlayan plasenta, hala anne karnındadır.

Plasentanın ayrılma belirtileri görüldükten sonra, üstten rahime masaj yapılarak plasenta çıkartılır. Bu evre yarım saati geçmez. Plasenta çıkarken, son bir kere ıkınmanız gerekebilir. Plasenta çıktıktan sonra, vajina ve vajina girişi kontrol edilir, herhangi bir yırtık oluşmuşsa dikilir. Doktor tarafından plasentanın tek parça çıkıp çıkmadığı da kontrol edilir. Bu işlem, anne rahminin içinde plasenta parçası kalmaması açısından önemlidir. Eğer doğumdan önce düzensiz yırtık olmaması için vajina girişi kesilmişse, bu evrede atılan kesikler dikilir. Hastanın kanaması kontrol edilerek doğum tamamlanmış olur.

  • Üçüncü Evrede Sizi Neler Bekliyor?

Artık rahatlayın ve bebeğinizle ilk temasının keyfini çıkarın. Dikiş esnasında ağrı hissederseniz hekiminize bildirin. Size gerekli prosedürü uygulayacaktır.

Normal Doğum Belirtileri

Normal doğumun birçok belirtisi vardır. Anne adayında bu belirtilerin hepsi gözlenmez. Örneğin nişan gibi bazı belirtiler hiç fark edilmeyebilir ya da ortaya çıkmayabilir.

  • Normal doğum belirtileri; nişan denilen kanlı akıntı, düzenli kasılmalar, suyun gelmesi, sırt ağrısı, hafifleme hissi, enerjik ve mutlu hissetme, sık sık idrara çıkma ihtiyacı olarak sıralanabilir.
  • Nişan (kanlı akıntı): Bebeği anne karnında enfeksiyonlardan korumak amacıyla, rahim ağzında mukustan bir tıkaç vardır. Bebeğin aşağı inmesi ve doğumun yaklaşması ile birlikte, bu tıkaç bir miktar kanla birlikte atılır. Böylelikle, anne tuvalete gittiğinde ya da iç çamaşırında hafif pembemsi ya da kahverengimsi bir leke görür. Halk arasında, bu lekeye nişan denir. Nişan doğumdan hemen önce gelebildiği gibi doğumun gerçekleşmesinden birkaç gün önce de gelebilir.
  • Düzenli kasılmalar: Düzenli kasılmalar, doğumun başladığının en güvenilir habercisidir. Gerçek doğum sancıları ve yalancı doğum sancıları arasındaki farkı anlamak için pozisyon değiştirebilirsiniz. Eğer sancılar kaybolmuyorsa ya da kasılmalar daha sık ve daha şiddetli olmaya başladıysa bu, gerçek doğum sancısıdır.
  • Suyun gelmesi: Bebek anne karnında amniyon sıvısı denen bir sıvı ile dolu kesenin içerisinde bulunur. Kesenin zarı sancılarla birlikte yırtıldığında amniyon sıvısı akar. Bu olay, suyun gelmesi olarak adlandırılır. Suyunuz gelmişse fakat hiçbir diğer belirtiyi göstermiyorsanız bile muhakkak en kısa sürede hastanenize başvurmalısınız.
  • Sırt ağrısı: Doğum için kasılmaya ve gerilmeye başlayan kaslarınız sırt kaslarınıza da etki edebilir. Bu nedenle bazen bazı gebelerde doğum sancısından önce sırt ağrısı belirgin bir şekilde gözlenebilir.
  • Hafifleme hissi: Bebeğin başının doğum kanalına oturması ile birlikte annenin göbeği daha aşağıda gözlenir. Aşağıya inen bebek artık akciğerlere eskisi kadar baskı yapmadığı için annede bir hafifleme hissi doğar.
  • Sık sık idrara çıkılması: Yine bebeğin aşağıya inmesi sonucu idrar kesesi iyice sıkışacağından dolayı annede idrara çıkma isteği daha da artacaktır.
  • Enerjik ve mutlu hissetme: Bazı anneler doğumun başlamasına çok az bir süre kala kendilerini enerjik ve mutlu hisseder

Müdahaleli doğuma göre daha az strese maruz kalan anne ve bebek için normal doğumun faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Normal doğum daha hızlı ve kolay iyileşmenizi sağlayarak doğal hayatınıza erken dönmenizi sağlar.

2. Doğumdan sonra hastanede maksimum 1 gün kalan anneler, doğum sonrası herhangi bir acı yaşamadığı için bebeğiyle daha hızlı iletişim kurar.

3. Normal doğum yapan anneler sezaryen doğum yapan annelere göre daha az enfeksiyon riski yaşar.

4. Normal doğum yapan annenin süt hormonları daha hızlı çalışarak süt azlığı yaşamaz.

5. Doğum kilolarından kolay ve hızlı bir şekilde verir.

6. Plasenta, kan pıhtıları ve bebekten kalan tüm artıkları vücudunuz çok daha kolay temizler.

7. Doğum yapan annelerin en sık karşılaştığı kabızlık sorunu daha az görülür.

8. Doğum kanalına giren bebeğin baskıya maruz kalması ciğerlerindeki amniyon sıvısının boşalmasını sağlar. Böylece bebeğiniz daha az solunum problemi yaşar.

9. Doğum kanalındaki bebek, annesinden bazı faydalı bakterileri alarak bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar.

10. Normal doğumla dünyaya gelen bebekler, sezaryen ile dünyaya gelen bebeklere göre göre daha fazla emme refleksi geliştirir.

11. Normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerin yoğum bakım ve kuvöze alınma olasılığı daha azdır.

12. Bebeğin uykusu, kilo alımı ve beyin gelişimi sezaryen ile dünyaya gelen bebeklere göre daha olumlu gelişir.

13. Normal doğum ile dünyaya gelen bebekler daha az ağlayarak anne ve babasıyla olumlu iletişim kurmaktadır.

Daha Fazla Doğum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir