Ansızın bir anda karşıma çıkan mucizem. Bir can tanesi  düştü içime ve dediler ki artık bu can sana emanet.Toprağa düşen bir tohum,yeryüzüne düşen yağmur damlası gibi canıma can katan minik mucizem.Meleğimle tanıştığımız ilk anda daha  biliyordum bu serüven çok uzun olacaktı. Benim gibi sabırsız, her şey hemen olup bitsin isteyen bir kişi nasıl bekleyecekti koca 40 haftanın geçmesini ve meleğim sana kavuşmak için nasıl sabredecekti ama meleğimin bana öğrettiği ilk şey SABIR’dı hem de daha fasulye kadar küçükken sabırlı ol dedi bana. Sabret ve dua et ve ben nefesimi tuttum seni hiç hissetmeden  her gece iyi olman için dualar edip şükürler yolladım rabbime ve bekledim meleğim.

Gün geldi kalp atışını duyduk babanla beraber ve sıra geldi seni ilk hissedeceğim gün için geri saymaya . İçimdeki kelebeğin kanat çırpınışlarını hissetmek paha biçilemez olmalıydı sanki hiç geçmedi 18 hafta ve yaklaşık 18.haftalarımda sen “ ben buradayım anneciğim”  diyordun. Pıt pıt atıyordun içimde acaba minik bir tekme mi idi yoksa seyirdin mi? Ne fark eder ki o sendin kelebeğim. Tarifi mümkün olmayan bir histi bu ve evet 40 haftalık yolculuğumuzun yarısı bu şekilde tamamlanmışken kaldı geri kalan yolu tamamlamak. Herkes boşuna demiyormuş son yaklaştıkça daha uzun oluyor saatler, günler diye..

İçimde kıpır kıpır bir melek SEN ! Benim sesime cevap verircesine hareketlerin sanki bana oyunlar yaparcasına kımıldanışların ve geçmek bilmez  günler.İnatçı bir kız olacaksın biliyorum 7.aya kadar göstermedin o tombik yanaklı yüzünü bize ,ama o gün elimize alınca ilk fotoğrafını;hemen alıp sarıvermek,kokunda kaybolmak ,zamanı dondurmak isterken delicesine  Allahım ne olur erken gelmesin,Allahım ne olur  zamanında kollarımda olsun,hastane koridorlarında yoğun bakım kapılarında bekletme bizi diye yalvarıveriyormuş insanın kalbi ve dili.

Doktorlar yat derse yatılır kalk derse kalkılıyor 3lt su iç denirse hiç tereddütsüz yapılı veriliyormuş. Ah be ne sabırmış annelik hem de daha yüzünü hiç görmeden kokusunu içine hiç çekmeden ama bu da yetmezmiş her sabah uyandığında elini karnına götürüp sanki o koca göbeğin içinde yavrun,canın yokmuş gibi korkarak en tatlı ses tonunla “günaydın anneciğim” diyerek tepki beklemekmiş.Ah kımıldadı tamam deyip güne başlamakmış.Gün içinde tekrar daha az mı hareket etti dur,bir bardak süt içeyim,ay birde tatlı bir şeyler atıştırayım olmadı az da yan yatayım.”Aaa sen burada mıydın?” anneciğim diye sevinivermekmiş.

Meğersem ne kadar da beklemekmiş heyecanla her hafta başka bir telaş ve stres içinde. Günler  böyle gelip geçip gidiverdi ve geldik 37.haftaya işte o muhteşem  dönüm noktasına geldik işte.37. hafta tüm anne adayları gibi benim de oh çektiğim hafta idi çünkü bebeğim doğsa bile artık yaşayabilir küveze girmez oh be kavuştum meleğime diyebileceğim hafta 37 ‘i gördük diye tamam hazır mıyız peki cevap veriyorum koca bir “HAYIRRR” bir de ilk bebek olunca stres ve heyecan tavan yapmış durumda ve kafada deli sorular neler mi buyurun hanımlar;

  • Sancı nasıl bir şey ki acaba anlar mıyım?
  • Suyum mu geldi yok yok bu akıntı. Akıntı mı?
  • Belim ağrıyor evet ağrıyor saate bak. Evet eee geçti tekrarı yok tamam bu da yalancı!
  • Suni sancı çok kötü mü acaba belki gerek kalmaz,ya sezaryen olursam dikişlerim ne kadar sürede iyileşir?
  • Nişan gelince hemen hastaneye mi gitmeli yoksa evde mi çekmeli sancıları?
  • Ya hastane çantası o hazır mı? Evet hazır dur bir son kontrol daha yapalım say bakalım en baştan tamam eksik yok yani galiba emin değilim.
  • Ve ve bir sürü kuruntu . Bitmek bilmeyen onca soru kafada .Peki ne yapmalı şimdi işte altın kural

SAKİN OL…

Biz ne kadar hazır olsak da olmasak da zaten bütün kontrol bebeklerimizde onlar yön verecek bu serüvene o zaman açalım müziği son ses takalım kulaklığı bebeğimizin varlığıyla mutlu olalım ya da alalım elimize bir tığ bir şiş (ki ben bu ara bu taktiği uyguluyorum kızıma tulum örüyorum umarım güzel olur). Bu da mı olmadı çık dışarı (ama yanında biri olsa fena olmaz son haftalarda ne zaman kramp gireceği belli olmaz bu da benden bir tavsiye) yürü yavaş yavaş ve küçük adımlarla.

Hayırlısı diye diye bekle meleğini. Beklemenin en güzel en heyecan verici olduğu bu dönemi yaşayan sanşlılardansan eğer şükret ve sabret güzel anne adayı ben öyle yapıyorum her akşam bir gün daha azaldı meleğime can parçama kavuşmama diyerek rabbimden hayırlısını diliyorum ve böyle dalıyorum uykuya.

Ah ne çok şey varmış anlatmak istediğim, kelimelere dökmek istediğim çok his varmış meğerse. Eğer sabırla buraya kadar beni okuyan arkadaşlar varsa aranızda sizlere çok teşekkür ederim ve benim gibi yolun sonuna yaklaşan annelere Allah yardımcımız olsun, yeni anne adaylarına sıkı durun önünüzde geriye dönüp baktığınızda ne kadar çabuk geçtiğini anlayamamağınız uzun heyecan dolu günler var diyerek yazımı noktalamak isterim ayrıca benim gibi happy mom annelerine böyle bir fırsat tanıdığı için happy mom ailesine çok teşekkür ederim.

Sağlıkla kalın.

Happy Kids Blogger Anne: Gamze Toztekin

 

 

 

 

 

Daha Fazla Blogger Anneler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir