Düşünün;

Bir odada aylarca tek başınıza yaşıyorsunuz. Yemek harici hiçbir aktiviteniz yok. Ve tek bir kişiyle iletişim halindesiniz. Hem duygusal hem fiziksel olarak tek bir kişiye bağlısınız. Bir gün sizi bu odadan çıkarıp hiç bilmediğiniz bir dünyaya götürüyorlar.

Herkes ve herşey yabancı! Biraz ürkütücü dimi? Ama merak etmeyin, götürüldüğünüz dünyada o tek bağınız olan kişi de var.

Peki? Siz? Herşeyiyle yabancı olan bu dünyada sizi o tek bağınızdan hemen alıp üstünüzü başınızı temizleyip kıyafet giydirmek için yabancı kollarda mı olmak istersiniz?

Yoksa bütün yorgunluğunuzla – ayağınızın tozuyla o tek bağınız olan kişinin koynunda dinlenmek ve bu sakinlikte yeni dünyanıza alışmak mı istersiniz?

Sanırım bu empati yeterli, meselenin önemi için.

Tentene temas hem annenin hem de bebeğin HAKKIDIR!

Bu hakkınıza sahip çıkın!

Bebeğin doğar doğmaz annenin çıplak teninde bir süre durması gerekir. Bu temas, anne ve bebek arasındaki duygusal bağ açısından çok önemlidir. Tentene temasın ilk emzirmeye kadar sürmesi tavsiye edilir.

Peki ne olur tentene temas yapılınca? Birkaç madde sıralayalım:

  • Bebek, annenin teninde sakinleşip memeye doğru emme refleksleri yapar.
  • Bebek, yabancı bir el yerine annenin çıplak teninde olduğundan dolayı huzurlu olur. Sakinliğini korur.
  • Anne-bebek arasındaki bu ilk bağ, en kuvvetli bağdır.
  • Annenin vücudunda mutluluk hormonları salgılanır ve bu salgı sayesinde anne sütü çok daha kısa sürede gelir.

Ülkemizde çoğu hastanede bebek doğar doğmaz bir iki saniye anneye yüzü gösterilip hemen götürülür. Halbuki bebeğin kontrollerinin acelesi yoktur. EĞER BİR SAĞLIK PROBLEMİ YOKSA bebeğin olması gereken yeri, annesinin tenidir. Anne o an uygun değilse, babasının tenidir.

Doktorunuzla doğumunuz hakkında konuşurken mutlaka tentene teması istediğinizi belirtin. Eğer bunun mümkün olmadığını söylerse, doktorunuzu değiştirmenizi bile tavsiye edebilirim. Çünkü TTT, hakkınız! Ve araştırdığınızda zaten anne-bebek dostu hastane bulacaksınız.

-Kendi doktorumun TTT konusundaki hassaslığı-

Doğal doğuma ciddi önem veren doktoruma TTT istediğimi endişelenmeden söyledim. Beni ‘doğumuma sahip çıktığım’ için tebrik ederek, ‘zaten olması gerekeni’ istediğimi söyledi.

Doğumumda da bebeğimi hemen kucağıma verdi ve ‘sen ne zaman istersen o zaman bebeğini hemşireye verebilirsin’ diye ekledi.

Bebeğimin sımsıcak teni tenime değdiği an inanılmaz bir duygu yoğunluğu yaşadım. O anki huzuru sanıyorum ki tarif edemem.

Müthiş bir duyguydu.

Zaten saniyeler sonra bebeğimin emme refleksleri yapması, TTT’nin mükemmelliğini bizzat görmemizi sağladı.

Evet, bebeğim saniyeler sonra o minicik ağzını kocaman açarak emme refleksleri sergiledi.

Bu muhteşem başlangıçlara sahip çıkın. Doğum, sizin doğumunuz. Hem kendinizin hem bebeğinizin en doğal hakkı olan TTT’yi mutlaka yaşayın. Aylarca tek bağı sizinle olan bebeğinizi; yabancı bir dünyaya gelişinde yabancı eller değil, siz karşılayın.

Bu bir lüks değil. Olması gereken en doğal hak!

En güzel başlangıçlara…

Sevgiyle…

Sümeyye Gündoğdu

Daha Fazla Blogger Anneler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir