Hamilelik dönemi çoğu kadın için yeni bir deneyimdir ve bu süreçte akıllarında birçok soru işareti olabilir. Ancak bazı sorular, hemen hemen tüm anne adayları için ortak olarak değerlendirilebilir.
Hamilelikte Yolculuk Yapılabilir Mi?
Hamilelikte dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesi yolculuklardır. Kısa ya da uzun tüm yolculuklar, anne adaylarını tedirgin eder.
Takipli olunan doktor aksi yönde bir uyarısı bulunmadığı müddetçe anne adayları araç kullanımı ve uçak yolculuğuna devam edebilirler. Fakat doğum yaklaştıkça ve anne adayının erken doğum veya düşük riski varsa uzun süre hareketsiz kalmasına neden olacak, bel altı bölgesinde kan dolaşımını yavaşlatacak seyahatlere çıkılması tavsiye edilmemektedir.
Bununla birlikte hamileler beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyecek, kendilerini yormayacak, uyku ve dinlenme alışkanlıklarını fazla etkilemeyecek bir seyahat tercih etmelidir. Seyahat ederken, bebeğin gelişiminin devam ettiği gözden kaçırılmamalı ve mümkün olduğunca hareket etmeye özen gösterilmelidir.
Ayrıca otobüs yolculukları hamileler için en az önerilen yolculuk biçimidir. Gerek hareket kısıtlılığı, gerekse molaların seyrek olması nedeniyle eğer başka seçenek varsa uzun otobüs yolculuğu tercih edilmemelidir.
Hamilelikte Bitki Çayları İçilebilir Mi?
Bebek bekleyen kadınların yedikleri yiyecekler kadar içecek seçimleri de önem taşımaktadır.
Çoğu zaman besin seçimine özen gösterilmesine rağmen yemeklerin yanında tercih edilen içeceklere çok fazla dikkat edilmemektedir. Ayrıca gün içerisinde tüketilen diğer içecekler de hamileler için uygun olmalıdır.
Çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır. Günlük kafein miktarının aşılması, demir eksikliği ve erken doğum riski başta olmak üzere bazı sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir.
Maydanoz, adaçayı, sinameki, ahududu çayı gibi ürünler başta olmak üzere bitki çayı tüketiminde dikkatli davranılmalıdır. Bu tarz bitki çayları bir uzmana danışılmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.
Bazı bitkilerin kanama riski artırarak düşüğe neden olabildiğinin unutulmaması gerekir.
Örneğin anason, ebegümeci, ısırgan, rezene, meyan kökü, ahududu yaprağı, biberiye, adaçayı ve civanperçemi aşırı tüketildiğinde uterusta kasılmaları uyarıp, düşüğü tetikleyebilecek bitkiler arasındadır.
Hamilelikte Cinsel Pozisyon Nasıl Olmalıdır?
Hamilelik süresince cinsel yaşamın gidişatı anne adayına, onun isteklerine, hamilelikte karşılaştığı sorunlara ve sağlığa bağlıdır. İlk üç aylık dönemde mide bulantısı, uyku hali ve baş dönmesi yaşayan hamileler için zor olsa da hormonların değişimine bağlı olarak cinsel arzuda artış gözlenebilir.
Uzmanlar, anne adayları için düşük ve erken doğum gibi tehlikeli bir durum bulunmadığı müddetçe gebeliğin son ayına kadar cinsel birlikteliği onaylamaktadır.
Fakat karnın büyümesi ve kısıtlı hareket kabiliyeti, cinsel birlikteliğin pozisyonunu belirlemede etkili faktörlerdir.
Bu sebeple gebenin anne adaylarının ve sırt üstü kalarak ağırlığı bel bölgesine verdiği pozisyonlar yerine yan yatış şeklinde kaşık pozisyonu ve el-diz pozisyonu tercih edilebilir.
Ayrıca anne adaylarının bu konuda merak ettiği sorulardan bir tanesi de cinsel ilişki sırasında bebeklerinin rahat olup olmadığı ya da ona bir zarar gelip gelmediğidir. Ancak endişe edilecek herhangi bir durum bulunmaz. Bebek rahim içinde, sıvı dolu bir kesede büyüdüğü ve geliştiği için gayet iyi korunur ve bulunduğu konum açısından cinsel ilişkiden etkilenmez.
Hamilelikte Uyku Pozisyonu Nasıl Olmalıdır?
Hamilelik döneminde uyku kalitesinin önemi büyüktür. Fakat ilk aylar mide bulantıları, son aylar ise vücudun ağırlaşması ve hareket kısıtlılığı sebebiyle rahat bir uyku çekmek anne adayları için zorlaşabilir.
Bu noktada uyku pozisyonu da oldukça önemlidir. Hamileler en rahat ettikleri uyku pozisyonunu tercih ederken özellikle gebeliğin son döneminde daha dikkatli olmalıdır.
Sırt üstü uyumamaya dikkat edilmelidir. Bu pozisyonda vücudun tüm ağırlığı, sırt kaslarına ve bel kemiğine yoğunlaşarak kan damarlarının sıkışmasına neden olabilir.
Hamileler için en uygun ve en rahat pozisyon yan yatıştır.
Hamilelikte Balık Tüketmek Güvenli Midir?
Gebelikte balık tüketmek ve vücudun Omega 3 ihtiyacını karşılamak gerekir. Bu nedenle uzmanlar haftada en az 2 kere balık tüketilmesini belirtmektedir. Ancak anne adaylarının her balığı tüketmesi uygun değildir. Bazı balıklar yoğun miktarda cıva içermeleri nedeniyle bebeğin beyin gelişimi ve sinir sistemi üzerinde olumsuz etki oluşturabilir. Toksik madde oluşmasına yol açabilir.
Ağır metal içerme olasılığı yüksek olan mezgit, lüfer, barbun, kefal gibi dip balıkları bu dönemde tercih edilmemelidir.
Karides, istiridye, midye gibi deniz kabuklularının ağır toksik maddeler içerebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Somon, uskumru, sardalya gibi yüzey balıkları tercih edilmelidir.
