Hamilelikte seyahat etme fikri birçok kişiyi endişelendirse de hamilelik, yolculuk yapmaya engel bir durum değildir. Uzmanlar tarafından hamilelikte yolculuğun en güveli evresi 18 ile 24. haftalar arasında kalan süreçler olarak belirlenir.

İlk 3 ayda kanama gibi sorunların ve düşük olasılığının yüksek olması, 24. hafta sonrasında da erken doğum riski sebebiyle, bu dönemlerde yapılan yolculuklar ekstra önlem gerektirir. Bu önlemler alındığı takdirde sorunsuz bir yolculuğun getirdiği keyifli bir seyahat tecrübesi yaşanacaktır. İşte, hamilelik döneminde seyahat özgürlüğünü yaşayabileceğiniz küçük ipuçları.

Gebelikte Seyahat Ederken Nelere Dikkat Edilmeli?

Hamilelik yaşamın kısıtlandığı tatil planlarının ertelendiği bir hastalık dönemi değil, belirli bir sağlık sorunu olmadığı sürece normal yaşamın devam etmesi gerektiği doğal bir yaşam dönemidir. Belli basit tedbirler alarak hamilelikte seyahatler güvenli ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Gebelikte En İdeal Seyahat Haftaları

Toplam hamilelik süresi 9 ay 10 gün diğer deyişle 40 haftadır. Gebeliğin 11.-36.haftası seyahat için en uygun dönemlerdir. İlk 3 ay bebeğin anne rahmine tutunması gerçekleştiği son bir ise bebek büyüdüğü ve erken doğum riski arttığı için acil ve gerekli haller dışında seyahat planları yapılmaması tavsiye edilir.

Unutulmamalıdır ki bu durum gebelikte  düşük tehlikesi, erken doğum riski taşımayan, kanama ve pıhtılaşma sorunları olmayan taşımayan anneler için geçerlidir. Bu tür problemleri olan anne adaylarının mutlaka seyahat öncesi değerlendirilmeleri gereklidir.

Uçakla Yolculuk

Uzun mesafelere bile kısa sürede ulaşabilmesi bakımından bir avantaj olan uçak yolculuğu, genelde hamileleri endişelendirir. Fakat günümüzde tüm uçakların kabin basınç ayarlı olduklarını düşünürsek, hamilelikte uçak yolculuğu yapmanın sakıncalı olmadığını söyleyebiliriz. Buna rağmen havayolu şirketlerinin hamile yolcular için aldıkları bazı önlemler bulunur. Bu önlemler gebelikte 28. hafta sonunda başlar.

Hamilelikte Uçağa Binilebilir mi?

Gebelikte 28. haftasını bitirmiş yolcular, doktor tarafından verilen “Uçakla seyahatinde sakınca yoktur” ibaresi bulunan bir rapor ile seyahat edebilirler. Bu raporun uçuştan en fazla yedi gün önce alınmış olması gerekir. 36. hafta sonunda ise hamileler raporları olsa dahi uçuş yapamazlar. Bu önlem hamile yolcuların basınçtan etkilenip, sağlık sorunları yaşayacakları ihtimaline karşı değildir. Havayolu şirketleri yaşanacak erken doğum tehlikesi düşünerek böyle bir kural uygular.

Hamilelerin Uçak Yolculuğunda Yapması Gerekenler

Kısa sürede çok uzak rotalara ulaşma imkânını sayesinde, gebelikte seyahat esnasında uçak yolculuğu bir avantajdır. Üstelik hamile bireyler bazı önlemlerle yolculuğu sorunsuz ve keyifli bir şekilde atlatabilirler. Uygulanması kolay olan bu önemler sayesinde hamilelikte yolculuk bir sorun olmaktan çıkacaktır.

  • Herhangi bir yerde uzun süre hareketsiz oturmak, vücudu rahatsız eder. Bu rahatsızlık gebelikte daha belirgin düzeyde yaşanır. Hareketsiz olan bacaklarda kan dolaşımı zayıflar ve bileklerde şişmeler meydana gelir. Bu yüzden belirli aralıkta koridorda kısa yürüyüşler yapmak hamile yolculara iyi gelecektir.
  • Yürüme özgürlüğünün kısıtlanmaması için hamile yolcular, koridor kenarlarında bulunan koltukları tercih edebilirler. Ya da acil çıkış kapılarının olduğu yerde bulunan koltukların geniş boşluklarından yararlanılabilir.
  • Eğer koridor çok dar ve yürüme olanağı yok ise oturarak yapılan minik egzersizler uygulanır. Bacakları iyice ileri doğru uzattıktan sonra kendine çekmek, ayak bileklerini sürekli sağa sola çevirerek parmakları hareket ettirmek, kasların aktif kalmasını sağlayacaktır.
  • Uzun uçuşlarda bacakta kan dolaşımını arttıran varis çoraplarının giyilmesi gerekebilir.
  • “Dehidratasyon” yani vücudun susuz kalması hamilelikte uçak yolculuğu yapanlar için dikkat edilmesi gereken etmenlerden biridir. Çünkü kabinde oluşan hava, vücuttaki sıvının hızlıca tükenmesine neden olur. Sık sık su içilmesi yaşanacak sağlık problemlerine alınacak en garanti yöntemdir.

Özel Araç, Tren ve Otobüs Yolculuğu

Özel araç yolculuğu, hamilelikte seyahat etmenin en rahat seçenekleri arasındadır. Son aylarda araba kullanılmaması ve arka koltuğun tercih edilmesi önerilir. Bunun dışında emniyet kemeri kullanımı da önemlidir. Emniyet kemeri karnın üstüne değil, alt taraftan geçirilerek takılmalıdır. Devamlı olarak küçük molalar verilmesi ve hamilelikte yaşanan sık tuvalete gitme ihtiyacını bu şekilde karşılamak için bu yolculuk tipi idealdir. Tahmin edildiği üzere, hamilelikte tren ve otobüs yolculuğu bu kadar konforlu değildir. Fakat alınacak bazı önlemlerle zor bir yolculuğu kolay hale getirmenin yolları da bulunur.

Hamilelerin Tren ve Otobüs Yolculuğunda Yapması Gerekenler

Özel araçların yaşattığı özgürlük toplu taşıma sınıfına giren otobüs yolculuklarında olmayacaktır. Tıpkı uçak yolculukları gibi otobüs ve tren yolculuklarında da alınması gereken önlemleri sıralayabiliriz.

  • Gebelikte sık sık tuvalet ihtiyacını giderme isteği gayet normal bir durumdur. Bu yüzden bu konuda rahat olunmalı, yolculuğa çıkmadan önce ya da her molada tuvalet ihtiyacı giderilmelidir.
  • Gebe yolcular molalarını iyi değerlendirmelilerdir. Çünkü uçak ve trenlerdeki yürüyüş yapma imkânı otobüslerde olmayacaktır. Her molanın en az 10 dakikasını yürüyüşe adamak, kan dolaşımlarını hızlandıracak ve kasları çalıştıracaktır.
  • Uçak yolculuğunda önerilen egzersizler veya varis çorapların kullanımı bu yolculuklarda da geçerlidir.
  • Eğer yolculuk uzun sürecekse ve mola için henüz vakit varsa önceden hazırlanan küçük atıştırmalıklarla açlık giderilebilir.
  • Özellikle otobüs yolculukları esnasında rahat kıyafetler tercih edilmelidir.
  • İlk üç ayda zaten var olan mide bulantıları dolayısı ile seyahatler sırasında kusmalar meydana gelebilir. Bu yüzden hamile yolcular yanlarında yedek çamaşır, su ve poşet bulundurmalılardır.

Araba Seyahatinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hamilelikte otomobil seyahatini kısıtlamak için hiçbir gereklilik yoktur yalnız burada dikkat edilmesi gereken nokta kendi rahatınızı sağlamanızdır. Özellikle uzun yolculuklarda tuvalet ve uzun süre oturmanın zararlarından korunmak için sık aralıklarla mola vermek gereklidir. Benzer şekilde belirli bir haftaya kadar hamileyken araba kullanmanızda da sakınca yoktur. Özellikle son aya gelindiğinde araba kullanmak bebeği tehlikeye atabilir. Karnınız büyüdüğü ve direksiyona çok yakın olduğu için olası bir kaza durumunda direksiyonun karnınıza çarpma olasılığının yüksek olması bu durumun nedenidir. Bu nedenle son haftalara gelindiğinde arabayı başka birisinin kullanması daha iyi olacaktır.

  • Emniyet Kemeri

Araba, otobüs, uçak.. hangi taşıt aracı olursa olsun yolculuklarınız sırasında mutlaka emniyet kemeri kullanmalısınız. Emniyet kemerini bağlarken karnınızın üstünden değil altından geçmesine ve kalçalarınız hizasında olmasına dikkat etmelisiniz. Bu son derece önemlidir. Kalça kemiği vücudumuzdaki en güçlü kemiklerden birisidir.Eğer emniyet kemerini tam karnınızın üzerinden geçecek şekilde bağlarsanız olası bir kaza durumunda ortaya çıkan ani ve şiddetli basınç bebeğin plasentasının erken ayrılmasına neden olabilir. Eğer emniyet kemeri üç noktalı ise yani bir de omuz üzerinden dolaşan kısmı varsa bu çok daha güvenlidir. Kemerin omuz kısmı bağlandığında tam göğüs arasında olmalıdır. Eğer kemerin yukarı aşağı ayarı varsa bu şekilde ayarlamalı, ayar yoksa oturuş pozisyonunuzu değiştirerek kemerin göğüs aranızda olmasını sağlamalısınız. Kemerin boyun hizanızda olması tehlike yaratabilir.

Unutmayın. Sizin kemikleriniz, kaslarınız, organlarınız ve bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı bebeği pek çok dış etkene karşı korur. Bu nedenle kendinizi korumanız aynı zamanda bebeğinizi korumanız anlamına gelir. Emniyet kemerinizi mutlaka takmalısınız.

  • Havayastıkları (airbag) Hamileler İçin Zararlı mıdır?

Havayastıkları, emniyet kemerinizi uygun şekilde bağladığınız ve havayastığından yaklaşık 25 santimetre uzakta olduğunuz sürece hamilelikte başka hiçbir zaman olmadıkları kadar güvenlidirler.

Sürücü ya da yolcu koltuğunda da olsanız koltuğunuzu ileri, geri ya da yukarı aşağı ayarlayarak güvenli ve rahat bir oturuş pozisyonu edinin. Eğer arabayı kendiniz kullanacaksanız ve aracınızın direksiyonu ayarlanabiliyorsa mutlaka karnınızdan olabilecek olan en uzak mesafeye ayarlayın.

  • Kaza Olursa Ne Yapmalısınız?

Trafik kazaları ne yazki ki ülkemizin tüm dünyada liderliği bırakmadığı alanlardan birisi. Hergün ülkemizde büyüklü küçüklü birçok kaza meydana geliyor. Eğer hamileyken otomobilinizle yolculuk ederken kaza geçirirseniz mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Kazanın hafif olması durumunda bile bunu ihmal etmemelisiniz. Eğer kasılmalarınız, ağrınız ya da kanamanız varsa mutlaka zaman kaybetmeden doktorunuzla görüşmelisiniz. Annenin vücudu genelde bebeği travmalara karşı korur ancak bununla birlikte bazen travma sonrası bebeğin plasentası kısmen ya da tamamen ayrılabilir ve hiçbir belirti görülmeyebilir. Böyle bir durumda hem siz hem de bebeğiniz ciddi tehdit altında demektir. Özellikle hamileliğiniz 20 haftadan büyükse kazanın şiddeti ne olursa olsun zaman kaybetmemelisiniz.

Gebelikte Seyahat İçin İdeal Ulaşım Araçları

Kısa mesafeli yolculuklarda özel araç tercih edilmelidir. Uzun mesafelerde ise uçak ile seyahat ilk tercihtir. Bu mümkün değilse özel araç, tren, deniz otobüsü gibi hamilenin hareketini kısıtlamayan, saatlerce hareketsiz kalmasına neden olmayan ulaşım araçları tercih edilmelidir. Uçak ile seyahatin en büyük avantajı çok kısa sürede seyahatin tamamlanmasını mümkün kılması iken deniz otobüsü, gemi, tren ve özel araç ile seyahatlerde anne adayı hareket serbestliği imkanı sunmaktadır.

Oturur Vaziyette Yapılabilecek Egzersizler

Uzun süre oturacağınız seyahatlerde ufak egzersizler yapmak kan dolaşımı için oldukça faydalıdır.

  • Ayak daireleri: Ayaklar kaldırılır ve ayak parmakları daire şeklinde hareket ettirilir. Ayak çevirme yönünü her defasında değiştirilir.
  • Baldır kaslarını çalıştırma: Topuklar yerde tutularak, ayak parmakları olabildiğince yukarı vücuda doğru kaldırılır. Daha sonra parmaklar ileri doğru itilir. Her bir hareket 3 kez tekrar edilmeli ve en az 15 saniye sürdürülerek uyluk kasları çalıştırılır.
  • Diz eklemini çalıştırma: Diz eklemi bükülüp açılarak uyluk kaslarının çalışması sağlanır.
  • Kol esnetme: Eller önde birleştirip öne doğru uzatılır ve gerilir. 15 saniye beklenir, hareketi tekrarlanır.
  • Dizleri göğüse çekme: Hafifçe önce eğilin. Ellerinizi dizinizin etrafında birleştirin ve dizlerinizi göğsünüze doğru çekin. Birkaç saniye bu şekilde tutun, daha sonra bırakın.
  • Eğilme: İki ayağınızı da yere basın ve karnınızı içinize çekin. Yavaşça öne doğru eğilin ve parmaklarınızı kaval kemiğinizden bileklerinize doğru yürütün. Biraz bu şekilde tutun ve daha sonra yavaşça doğrulun.
  • Üst beden esnetme: İki kolunuzu da başınızın üzerine kaldırarak esnetin ve sol kolunuzu yavaşça sağ omuzunuza doğru çekin. Biraz bu şekilde tutun ve sonra diğer kolunuza aynı işlemi uygulayın.
  • Boyun döndürme: Gevşeyip omuzlarınızı rahat bırakın ve başınızı sağ omuzunuza doğru eğin. Boynunuzu sağdan sola doğru yuvarlayarak birkaç kez tekrarlayın.
  • Omuz çevirme: Omuzlarınızı yukarı aşağ indirip kaldırın ve yavaşça önce birini sonra diğerini öne, aşağı ve geriye doğru yuvarlayın.
  • Omuz esnetme: Sağ elinizle sol dirseğinizi tutun ve sol kolunuzu yavaşça sağ omuzunuza doğru çekin. 15 birkaç saniye tutun ve diğer kolunuza aynısını uygulayın
Daha Fazla Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir