Henüz tıbbın ve teknolojinin fazla gelişmediği eski dönemlerde, insanlar açıklayamadıkları olayları bazı içi boş hurafelerle anlamlandırmaya çalışmışlardır. Bunlardan biri de hamilelik ve hamilelik döneminde yaşanan bazı durumlardır.

Öyle ki doğacak olan bebeğin cinsiyetinden tutun da neye benzeyeceğine kadar pek çok konuda bu inanışlar mevcuttur.

Bizlerde Happy Mom Ailesi olarak, sizlere hurafeler hakkında ayrıntılı bilgiler içeren bir blog yazısı hazırladık! 🙂

Hurafe 1: ‘Bir çift arasında kim daha çok seviyorsa bebek ona benzer.’

Bebeği oluşturan hücrelerin yarısı anneden, yarısı ise babadan gelir. Bu hücreler arasında dominant ve resesiflik olarak tabir edilen baskın gen-çekinik gen durumuna göre, bebeğin özellikleri belirlenir.
Örneğin dalgalı saç geni, düz saç genine göre daha baskındır. Anne dalgalı saçlı ve baba düz saçlı ise, bebeğin dalgalı saça sahip olma olasılığı çok daha yüksektir. Kısacası bu tamamen bebeği meydana getiren genler ve bu genlerin baskınlık özelliklerine göre belirlenir.

Hurafe 2: ‘Hamilelikte mide bulanıyorsa, bebek saçlı doğacaktır.’

Bebeğin saçlı doğması ile mide bulantısı arasında bilimsel açıdan hiçbir ilişki yoktur. Hamilelik döneminin ilk trimester aylarındaki mide bulanması, yaşanan hormonal değişimlerin oluşturduğu bir problemdir. Hamileliğin daha sonraki dönemlerde meydana gelen bulantılar ise, çoğunlukla fizyolojik olarak yaşanan değişimlerin bir yansımasıdır.

Kısacası bebeğin saçları ile mide bulantısının hiçbir bağlantısı yoktur.

Hurafe 3: ‘Hamilelikte anne adayı güzelleşirse bebek erkek, çirkinleşirse bebek kız olur.’

Hamilelik döneminde cinsiyetin dışarıya yansıdığı hiçbir bilimsel bulgu yoktur. Erkek bebeğe hamile olan kadınların, kanlarına bir süre sonra testesteron hormonu salındığı saptanmıştır. Ancak bu oran o kadar azdır ki çoğu zaman cilt problemlerine neden olmaz.

Hamilelik döneminde ciltte meydana gelen problemler, yaşanan hormonal değişimler ile alakalıdır. Kişinin bu hormonal değişimlere verdiği tepkiler ise oldukça değişken olduğundan, bazı kadınlar hamilelikleri boyunca cilt problemi yaşamazken bazıları yoğun şekilde cilt problemleri yaşayabilir.

Hurafe 4: ‘7 aylıkken doğan bebek yaşar, 8 aylık doğan bebek yaşamaz.’

Günümüz teknoloji şartları oldukça ilerlemiştir ve artık 23 haftalık bebeklerin bile yaşatılabildiği örnekler mevcuttur. Prematüre şekilde doğan bebeklerin, miyadında doğan bebeklere göre daha fazla hayati risk taşıdığı doğrudur ancak bu durum ne kadar erken doğduğuna göre gittikçe artan bir risktir.

Kısacası tıbbi anlamda tam aksine 8 aylık doğan bir bebeğin, 7 aylık doğan bir bebeğe göre komplikasyon yaşama oranı daha düşüktür.

Hurafe 5: ‘Ye tatlıyı doğur Hakkı’yı, ye ekşiyi getir Ayşe’yi.’

Hamilelik döneminde aşerilen gıdalar, çoğu zaman vücutta hangi vitamin ya da mineralin eksik olduğuna bağlı olarak şekillenir. Yaygın inanışa göre tatlı yemek erkek bebeğe, ekşi yemek kız bebeğe hamile olunduğunu düşündürse de bu durum tam aksi şekilde de gerçekleşebilir.

Kısacası hamilelikte tüketilen, tiksinilen ve aşerilen besinler ile bebeğin cinsiyeti arasında hiçbir bağ yoktur.

Hurafe 6: ‘Hamile kadının karnının sivri ise bebek erkek, yassı ise bebek kızdır.’

Karın şekli; tamamen kişinin iç karın yapısı, kilosu, gebelik haftası ve vücut biçimi ile ilgilidir. Yapılan araştırmalara göre karın şekli ise cinsiyet arasında herhangi bir ilişki bulunmamaktadır.
Bebeklerin anne karnında aldığı pozisyonlar, eğer bir anomali durumu söz konusu değilse hemen hemen benzerlik gösterir.

Hurafe 7: ‘Hamileyken saç kestirilirse, bebeğin ömrü kısa olur.’

Bir insanın ne kadar yaşayacağı, bilimsel ve dinsel açıdan asla tahmin edilemez. Bu inanış tamamen batıldır ve destekleyecek hiçbir bulguya rastlanılmamıştır.

Hurafe 8: ‘Hamile kadının bebeği hareket ettiğinde ilk kime bakarsa, bebek ona benzer’

Bu durum tamamen bilimsel olarak genler ile ilgilidir ve bilimsel açıdan hiçbir dayanağı yoktur.

Hurafe 9: ‘Geniş kalçalı kadınların doğumu rahat olur.’

Doğumun kolay geçmesi; bebeğin doğum kilosuna, bebeğin duruşunda bir anomali olmamasına, hormonal dengesinin optimum şartlarda sağlanmasına ve kasılmalara karşı olan duyarlılığına bağlıdır.

Fiziksel olarak belirli bir boyun altındaki kadınların doğumunun daha zor geçmesi ve aşırı kilolu- aşırı zayıf kadınların doğum eylemi sırasında daha çok zorlandığı bilinir ancak bu durumun kalçaların şekli ile alakası yoktur.

Hurafe 10: ‘Hamile kadınlar her çocuk doğurduklarında bir dişini kaybederler.’

Hamilelik döneminde eğer yeterli ve dengeli beslenilmezse, vücutta mineral eksikliğine bağlı olarak dişlerde ve kemiklerde zayıflamalar meydana gelebilir. Günümüzde dışarıdan verilen takviyeler ile bu durum en aza indirgenir ve çoğunlukla kemik yoğunluğunda bir problem oluşmaz.

Ancak takviyelere ve beslenmeye dikkat edildiği takdirde, sadece hamileliğe bağlı olarak bir dişin kaybedileceğinin bilimsel hiçbir dayanağı bulunmaz.

 

.

 

Daha Fazla Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir